24 Ağustos 2017 7403 9
Bir şeyler yazardım bazen… Kalemimin yettiği kadar… Ve kalemimin yetmediği yeri, kelamın bittiği yer sanırdım çoğu zaman. Ama yazamadıklarım zihnimde cirit attıkça daha iyi anlıyorum: İnsan, en çok da susarken konuşurmuş.
Bir şeyler yazabilmek için ne gerekir? Bir kalem, birkaç kâğıt, bir tutam yürek, bir büyük yetmişlik ve belki biraz da gözyaşı… Sizce bunlar yeterli midir? Sanmıyorum: Bir şeyler eksik gibi…
Çok iyi hatırlıyorum: Kâğıtsız kalemsiz, kendi yüreğime siktir çekip, gram içmeden ve gözyaşı dökmeden yazdıklarımı. Ve benden okuduğunuz ne varsa bir parçasıdır sustuklarımın. Dedim ya; sustuğunda çok başka konuşur insan.
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta