Yazmak hastalıktır…
Bir veremli şairin
öksürdükçe çıkardığı kelimelerin rengi mavi olmadığı için.
Ve “hastalıkta sağlıkta” diye edilen yemine hastalık safhasında
edilen iştiraktır.
Kafamda bando takımı var sanki…
İyice kaybolmuş hafızam
şiirin felsefi dehlizlerinde
Sanki kalem kağıdı kirletiyor her mürekkep vuruşunda
Yoksa bembeyaz bir kağıt mıdır saf şiirin nüvesi?
Yazmak hastalıktır…
Nasıl tutuldum bilmem bu maraza
Tek bildiğim rüyamda bâde içmediğim
Belki sema eden mevsimlerden üstüme sindi bu koku
Ya da fail-i meçhul bir çocukluk aşkında
gönlümün kelâma dokunuşu
Yazmaktansa yaşamayı tercih ettiğimde terk ettiğim dergâh-ı kelâmın kapısına
iki yudum şiir dilenmeye geldim
Biliyorum “Vefa”yı lûgatte unutup havasız bıraktığımı
Ama insanlara uyup boş lakırdılara gülebileceğimi zannettim
Affet beni kâğıt,çok sıktım seni kalem,belki kelime israfı şu hallerim ama medet…
Şiir ki mitolojik bir tanrıçanın hilkatinde ebediyete açan nar gibi gül
Kabe duvarlarında putların sesi,Leheb’in ensesinde Lebid’in nefesi…
Ve şu fakirin ince hastalığına bir çam kokusu gibi geldi.
Yazmak hastalıktır…
Evet tutuldum kabul ediyorum,yazdıkça nefes alıyorum.
Yaşamak ağrısı burnumu ne zaman sızlatsa kalem kusuyor sancılarımı
ben susuyorum
Şimdi bu kağıdı sobaya atmak ne güzel olurdu…
Öncekilerin yanına…
(24/10/13 22.33)
Yusuf CanKayıt Tarihi : 28.10.2014 00:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!