Dışarıda zamanı yürüten kırık bir arabanın
Soluğunda uyur bütün akşam saatleri
Günün yanıbaşında güne uzak kalmanın
Unutmayla kapanır perdeleri.
Nasıl beklenmeden gelir yağmur bulutu da
Nasıl ince yağmurlarla sarar serüvenleri
Dünyada bir benzeri olmayan saatleri
Koyar eski sandıkta tozlanmış kutusuna.
Hiçbir eksik sağınmanın gölgeleyemediği
Bir yalnız kalmanın son yaprakları dökülür suya
Bitmeyecek güneşleri içen sonbahar var ya
Hem kendini eskitir hem dağda çiçekleri.
Eskiyen kurbağalarla sesi çıkmaz suların
Gece bütün bir karanlıkta aralıksız sancılanır
Aynı suları doldurur senin zaman dediğin
Onda hem bir sen olma hem kaçma umudu vardır..
Kayıt Tarihi : 20.4.2016 15:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!