Hasretini yüklersin uçan kuşun kanadına,
Ağır gelecek olan onca bedenine,sırtlar sın,
Kalemine kağıdına sarılıp bir bir olanları,
Sebepsiz yazıyorsun işte...
Yarin den ayrı geçen günlerini,
Nice dağları tepeleri aştığını,
Titrek sesinle sesi yükselterek,
Avazın çıktığı kadar,yazıyorsun işte....
Sensiz ve sessizliği içine çekerek,
Yüklenmişiz sırtımıza ağırlığı ikimiz,
Alıp bir başımıza çekerek götürüyoruz,
Bırakmadan bıkmadan yazıyorsun işte...
Yakınlarımda yanımda olamayışını da,
Gücün yetmiyorsa sen derinliğinde sin,
Unutulmayacağı bin bir kez söylense de,
Dokunamamış san da yazıyorsun işte...
Çağırdın,nefesini tükettin gelmedi,
Geçmişine sünger çektin bitmedi,
Zehir edilen hayat ne çabuk ta bitti,
Sebebini soruşturup yazıyorsun işte...
Yeni düzen değil senden evvel kisi,
Karşı olursan nafile bırakılmıyor ki,
Ne darılıyor ne de küse biliyorsun ki,
Anlatamıyorsun kimselere derdini yazıyorsun...
Her günün eridikçe bak yaşlanıyorsun,
Ufacık ta olsa göz yaşını döküyorsun,
Dışarıdan görünmeyen kor la yanıyorsun,
Falcı için kabarmış diyorsa da yazıyorsun işte...
Ne gündüz ne de gecelerin mutlu,
Gezdiğin yollarda yoksa acı fırtınalı,
Mahzende sin demir parmaklıkla kapalı,
Aşk için ne varsa yazıyorsun işte...
Tutuşan eteklerine yağmur değmeyecek,
Lambaların sönmüşse hiç yanmayacak,
Pencere açılmıyorsa kuşlar yuva yapacak,
Bitmeyen pişmanlıklarını yazıyorsun işte....
Zaman bir korku tüneline benzer,
Kızgın sıcaklık ta boşalan o terler,
Uçuk aynalar,seni daha çok gizler,,
Neler neler,bir sürü ıvır zıvırı yazıyorsun işte....
Kayıt Tarihi : 10.2.2014 10:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!