İşte okuyorum, elimde kara taşlar var
Elimdeki tek suçlu o çünkü,
Tüm deliller aleyhine, katı yürekli
Hor görülür adı, kimse bakmazki yüzüne
Bu, nasıl iş?
İçimi ona dökmüşler.
Yazıyı kazımışlar çivi ile,
Çekiçle zamanı delmişler,
Unutmaya çalışan yüreği, satırlara bölmüşler,
Öylesine işlemişler ki derdimi,
İncilerle süslemişler sanki,
Antik kitabın aşkına, sevdalılar bile imrenmişler.
Nasıl taşıdın sen yıllar öncesinin sevdasını,
Bugünün katı bağrında onmaz yaralar açtın,
Bakın şu işe;
Hekimler dahi telef olup, çaresiz kalmışlar.
Keşke gömülü olsa bu taş,
Gelen geçene hoş görünse,
Acıyı anlatan çivi yazısı ve nakkaş,
Tozlu raflarda kalsa da, silinse,
Kimse bilmese şu sevdayı,
Düşman aldığı toprakla yetinse.
Galiba o çağda herşey aynı olmuş,
Epeyce yürek yakmış yani firavun,
kim severse, zincire vurmuşlar,
Nedense, eli mecbur kâtipler,
Tarihi hep böyle yazmışlar…
13.04.2008 -2009
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 13.4.2008 13:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nedense, yazılı belgeler daha çok bilgi verir geçmişten.. Asla silinmeden, zamanın bulanık kesitlerindeki sayfaları beynimize kazımışlardır. Ozan nasıl kurtulabilecektir bundan, taşa kazınmış sevdanın, unutulası acılarının bir şifasını bulabilecek midir? Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (2)