YAZIN EVRENİMİZDE SEVAL ARSLAN GERÇEĞİ ÜZERİNE BİR DEĞİNME…
Duygularımızın, düşüncelerimizin dışa vurumu için çokça sözcüğün birleşmesine koyularak ortaya ‘şiir’i ya da yazınsal metinleri çıkarıyoruz. Bu durum her şairde / yazarda başka türlü gelişiyor.
Yaşamın diyalektiği içinde kendine ayrıcalıklı bir yerde tutan şairle ya da yazarla korunaklı durumdaki üretileri sonsuzluğa açılıyor.
Seval ARSLAN yıllarını genelde sanata özeldeyse yazına vermiş bir emekçi.En güzel dizelerini, çiçek desenli en yetkin denemelerini okurlarına sunmanın heyecanını duyumsuyor yıllardır. Yürümekte olduğu yolun kenarlarına sanatın süslerini koymaya sevdalı.
Hiç bitsin istemiyor sözcüklerinin. Yerine göre kalbine buz atmayı ; kimileyin de kalbinin dağlanmasını yeğliyor. Zamanın akışı içinde o buz eriyerek şiir denizine ulaşıyor; tutuşturduğu o ateşle yazınsallarının şahikalarını yakıp kavuruyor.
Her metni bu şekilde ilkin kendisine sonrasına da okurlarına değiyor.
Her kezinde ya yeni bir şey yaratıyor ya da kendi zehrini kendisinde damıtmak gibi bir sevdanın tarafı oluyor.
Şiire ya da düz yazılarına yüklediği o berrak havayı içine çekerek ,kendinden kendini yaratıyor. Evrenimizin gidilmedik coğrafyalarından kucak kucak kitaplarla dönüyor.
Bu yüzden rüzgarları seviyor, güneşe tutunuyor ; acılarla yüzleşiyor ; bilmediklerini görüyor ve bizlere de gösteriyor.
Giz’ini,tutkularını,sevdalanmalarını,yaşama sevincini,yengilerini,yenilgilerini,az bulduklarını,çoksadıklarını, kırgınlıklarını,gönendiklerini… yaşama değgin ne varsa hepsini biz okuyalım diye şiirlerine,yazınsal metinlerine teslim ediyor.
1960 yılında Balıkesir’de evrenimize ‘merhaba’ diyen Seval ARSLAN Anadolu Üniversitesi çıkışlı. Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü’nde sürdürdüğü görevinden 2004 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrılıyor. O gün bu gündür yazmayı sürdürüyor; ödüller alıyor; sanat ve yazın dergilerinde görünüyor. Resimle de uğraşıyor. Uluslarlararası Aktivist Sanatçılar Birliği üyesi de olan Seval ARSLAN’ın yayımlanan kitaplarından bazıları şunlar :
Deniz Kokusu :Şiir – KY. Manisa,Turgutlu –iki basım ,2002
Suskunluğun : Şiir-Mühür Kitaplığı,İst,2014
Ağlayan Kaya Niobe : (Ortak) Arkeoloji ve Sanat Yayınları –İst,2015
İki Kirpik Arası : Şiir-Mühür Kitaplığı,İst. 1. Basım 2017-2.Basım 2018
Söze Derince Dokunuş : Deneme-Mühür Kitaplığı,İst.2019
Yurtsuz Düş : Şiir-Klaros Yayınları-Ankara,2020
Ya Sonra :Şiir-Öteki Yayınları-Şubat,2022
Değerli Seval ARSLAN’ın beş yapıtını imzalayarak gönderme inceliğinde bulunmuş : Ağlayan Kaya Niobe, İki Kirpik Arası, Söze Derince Dokunuş, Yurtsuz Düş ve Ya Sonra adlı yapıtları şimdi kütüphanemin en korunaklı yerinde duruyor ; gidip geldikçe sayfalarını aralayarak bir eksik durumumu onarmaya,bir noksan tarafımı denkleştirmeye çalışıyorum.
Kitabına adını veren ‘iki kirpik arası’nda şöyle diyor Şair :
‘’ruhunu görebildiğimde gözlerini de çizeceğim.’’
amedeo modigliani
karanlık suç peşinde iblis
elinde şaklayan kamçı
yıkar duvarını sesin
yedi kat acının rengi yığılır
yerin üzerine
gözlerimin
saçlarımın üzerine
kuş tüylerinin okşadığı
çocuk saflığı
yedi köşeli bir kubbe altında
uzanır kalır çırılçıplak
yalınayak yürür analar
sesini dinler sessizliğin
iki kapı aralığında
çilesini örter siyah bir ağ
boşluğu yırtar eskil ağıt
içimize çömelen yas
iki kirpik arası düşer
yedi mendil üstüne
karanfiller su içinde.
Yurtsuz Düş adlı kitabına adını veren şiirini de çok sevdim. Paylaşayım :
yurtsuz düş
-ışıklı olsa da ışıksız kuyuya düşer
her bir düş-
iki titrek ötüşünü duyuruyor adsız kuşlar
dünya dönerken kendi kendine,uysal
duvar diplerinde sessiz gündoğumu töreni
tuhaf bir mutsuzluk,acılı bir yanılsama
beyaz mendiller kanatları güvercinlerin
zaman ırmağı akıyor, hiçbir şey durmuyor
hiç kimse duymuyor gıcırtısını dünyanın
yaşam gemisi batıyor, gören yok!
siyah şemsiye altında uyuyor dağlar, sokaklar, insanlar…
gergin halat üstünde yürürken yalınayak
pusuya düşüyor gün
çapraz yollar uzanıyor zihnin kıvrımlarına
çocuk çığlıkları duyuluyor uzaklardan,ince ,uzun
yarasaların pençeleri dolaşıyor saçlarında
kapkara düşünce ! yurtsuz düş!
kuytulara fısıltılar,ağır soluklar,küçük büyük adımlar
suçüstü yakalanan gölgelerin bulantısı…
karabasan !
suyun yüzünü karartan gökyüzü
dönse birden gümüş rengine
başlasa evrenin müziği bir parmak işaretiyle
değişir belki her şey, başlar kutsal tören
gerçekliğin aynasında yüzleşir suskular
ilk titrek ötüşünü duyuran adsız kuşlar
yön verir sürüsüne, göç eder bozgun düşler
buğday kokulu çocuklar dağıtır kemik tozunu kalıtın
saflığın alnını yere değdiren tufan bırakır çılgınlığı
uçurum kıyısında hayata tutunur bir umut ışığı…
Deniz Kokusu adlı kitabında yer alan NİOBE’NİN GÖZYAŞLARI adlı şiiri AĞLAYAN KAYA NİOBE adlı ortak kitabın 95. Sayfasında kendisine yer bulmuş :
NİOBE’NİN GÖZYAŞLARI
Hüzünle seyrettiğim
Bugün;
Çocuk gözlerimin
‘’Suları altın ışıklı’’
Irmağıydı
Bir zamanlar
Yaşlı çınarlara soruyorum
Sipylos’un doruklarından
Çağıldayan,
Niobe’nin gözyaşları mıydı
Hermos’a karışan?
Ne Yazık ki;
Kıyıya demir atan
Yosun kokusu,
Kayaların sessizliği…’’
Gediz’den artakalan.
…
Ya sonra’ya gelince hayranlığımı yadsıyamayacağım bir yapıt,dersem bana inanınız. Hele Paul Eluard’ın ‘’Kuşların kokusu siniyor ağaçlara/Kayalarınki kocaman gece göllerine’’ adlı dizeleri alıntılanmış yapıtın giriş sayfasında; şiirlerden önceki sayfayı şöyle aralamış :
‘’büyük ev uçuk mavi
vadinin iki ucunda boşluk’’
sonrasında birinci bölümü oluşturan on sekiz şiir.
ya sonra adlı şiirle 32.sayfada karşılaşıyorum. Şöyle :
ya sonra…
ilkin maviydi dünya,sonra boyandı kızıla
ilkin kim soyundu günaha,kim tutuşturdu çağlanı
vicdanın süt dişlerini kıran kim ?
Prometheus’un suçu yok.iblis’in parmak uçları
kışkırtan ateşin harını,kabuğu yakan alev alev
acıyı kabartan,kemiğe dayanan bıçak keskin
karanlık dehlizlerde çarpışan gölgeler,hiddetli
kükürt rengi sokaklarda doğan savaşın yüreği asi
gök yitirdi berraklığını,lekelendi utançla
kayaları döven okyanusun karnında yürek atışı
yoruldum utanmaktan ‘’kanları süpürmekten denize’’
zihnimin kuşları çığlık çığlığa
kargışlı yollardan geçip giderken korkulu
tozlu taşların katı yalnızlığında kayboldum.
ölümün kol gezdiği yerde ağır göz kapakları
hayatın hızlı kan akışı ,derisinde açık yarası
şimdi insanlar diken üstünde yürüyorlar
‘’ölümlerden yaşama’’ (*)
-ya sonra…
………………………………..
(*) Nelly Sachs.
Sınırsız ve rotasız dokunuşlarla,yaşama değgin gerçeklere yaklaştırır bizleri Seval Arslan.Her şiiri,bir başka dokuyla bakış alanımız içine girdiğinde ifade etmekte zorlanacağım şeyleri rahatlık içinde anlattığını görüyoruz .Gerçeklerle özdeşleşen o değin çok lirik resim var ki; kendimizi yorulmadan gezindiğimiz bir galerideyiz ,algısıyla kucaklıyor.Sakinlik ve çalkantı ; evet birbirine karşıt bu iki olgunun insan ruhunun anlık değişmelerine,insanın içinde bulunduğu çevreden gelen durumlarına örneklik oluşturabiliyor.Kimileyin çocukların dramlarıyla,kimileyin de kadın-erkek arasındaki çatışmaların izinden gidiyor ve bireyselden toplumsala uzanan bir geniş açı üzerindeki sayısız sorunsallarla yüzleşiyoruz.
SÖZE Derince DOKUNUŞ’a gelince…
Yapıt ,deneme olarak tasarlanmış ve öylece de başlayıp tamamlanmış.Belli ki ‘Işığa kürek çekenlere’ ithaf edilmiş.
Yapıt hakkında bir öndeyişle vurgu yapmış Seval ARSLAN. Bu bölümün sonlarına doğru yer verdiği itiraf o değin nesnel ki.Buraya almakta yarar var :
‘’…
Hayatın ışığında aynı yolun yolcularıyız hepimiz ;düşünce akışında gerçekliği keşfettiğimiz ,eksilip tamamlandığımız ,kendi derinliğimize indiğimiz.
Bilirsiniz içinde duygu olmayan hiçbir söz,hiçbir yazı,hiçbir davranış anlam taşımaz.Sözün özü;yaşama anlam katmak ,yüreğimin sesiyle başka yüreklere dokunmak için ‘’Kültür,Sanat ve Edebiyat’’dergilerine,gazete köşelerine’derince’ yazdım.
Yannis Ritsos’un,giriş’e alınan sözcükleri şöyle:
‘’Her sözcük bir geçittir
Bir buluşmaya,çoğu zaman vazgeçilen,
İşte o zaman doğrudur o sözcük;
Buluşmakta direttiği zaman…’’
Yüreklere gerçekten de dokunmayı başarmış Seval ARSLAN.İyi ki sözün uçmasını istememiş.Tarihin içinde ve bir yerlerde yazdıklarının kalacağına öyle inanıyorum ki.
Bir yazın insanı ve şair olarak deneyimlerini,bilgilerini bir okur olarak benimle paylaştığı için Seval ARSLAN’a teşekkür ediyorum ve yorulmak bilmeyen bir tempoyla yeni ürünlerine imza atmasını yürekten diliyorum.
Ayrıca,
Bu dar kapsamlı değinmeleri paylaşıma açtığım bu günde ;2 Haziran 2023 tarihinde Seval ARSLAN yeni bir yaşa yürüyor.
Kendisine esenlik dileklerimi iletiyor ve doğum gününü kutluyorum.
NECDET ARSLAN
Kayıt Tarihi : 9.7.2023 15:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!