Hiç çekilmez senin gibi bir sevgili, kurumuş dudaklarıyla.
Yutkunacak tükürük kalmamış ağzında.
Su iç. Üzerine bir şeyler giyin ve yanınma gel.
Siestada güneşin altında bembeyaz bikininin içinde,
çikolata kıvamındasın.
Şanssız mı değil mi belli olmayan ben,
kulağımda yaz şarkıları seni izliyorum.
Hadi bırak inadı, gel yanıma.
Buz gibi su aldım dolaptan senin için.
Gelirsen yanıma ellerimle içiririm sana.
Sıcacık kavrulmuş fıstık gibi durma karşımda.
Dokundur tenini ruhuma.
Etraftaki rahatsız edici sessizliği bozacak bir çocuk lazım bize.
Yardımcı olur musun bana?
yoksa kendime evlat edinebileceğim bir başka hatun mu bulmalıyım.
Karar senin. Sev beni.
Yazın bu kavurucu sıcağında,
dilimde senin tadın bir de içinde ben.
Daha ötesi var mı ki şu dünyada?
Ruhum kavuşmuşken aşka, noktayı koymak istiyorum hayatıma.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman