Bu anlattıklarımı size anlatmadım. Bu yazdıklarımı ben ona yaz dedim, yazmadı. Bir yol var. Yürüyorsun. Herkes bu yolda ama sen tek başınasın. Geri dönmek yok bu yoldan. Şimdi bu yolundan giderken önüne bir yol daha çıktı. İki yolunda başındasın. Kararını verdin ve mevcut yolundan yürüyorsun şimdi. Yine tek başına. Yol bu. Sende yolcusun işte.
__ Geri döndüm ben yok yürümüyorum dedi. Olmaz benim için yürümelisin. Bak bakalım yolun sonunda ne çıkacak? Diğer yoldan gitseydim keşke demeden yürü bakalım. Ve önüne üç yol çıktı. Yol üç oldu. Hadi bir yol daha seç. Yolun başındasın daha oyalanma hadi...
__Geri döndüm... Geri dönmek yok dedim sana başında. Hayır, geri dönmek yok. Çıktın yola. İşte bu yolda yürütmeye çalışıyordum onu. Ve daha çok yollara sokacaktım. Onun hangi yolda yürüdüğünü düşünmesini bile istemiyordum. Zoraki de olsa yürüyordu. Ve önünde dört yol var şimdi... Beş yol var... Altı yol var... Yedi yol. Her defasında bir yolu seç ve yürü. Yorulmakta yok. Mola vermekte.
Yorulduğunuzu fark ettiniz mi. Bu yol sizi yordu. Nice evler, yüzler gördünüz belki yürürken. Ama hep kendi kendinizle yürüdüğünüzü gördünüz mü? Herkes bu yolda ama kimse yok işte bak. Şimdi önünde 99 yol var arkadaşım. Hadi birini seç ve Yürü. Yürümem deme. Hah hah haa. Beni anladın mı, anlatmak istediğimi anladın mı? Önünde Yüz yol var bak, Birini seç. Oyunun sonu, öykünün sonu, yazının sonu, filmin sonu, Yolun SONUNA geldik. Şimdi bu yüz yoldan hangisi doğru yoldu. Söyleyeyim 99 u da doğru yoldu. Biri yanlış yol. Sen inatla bu yanlış yoldan buraya geldiysen kim suçlu. Kader mi, yaratıcı mı? Ve şöyle düşün 99' u yanlış yol olsa biri Doğru olsa. Sana 99 şans verildi. Bu doğru yolu bul diye. Yani gittiğin yolu doğrultmalıydın.
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız