Bazı gözler de vardır, dünyadan çok şey görür. Bazı omuzlar dünyanın her derdinden dert taşır omuzunda. Bazı yürekler vardır, hassastır. Onu kırmamalı, dokunmamalısınız bile. Neler yaşamadı ki Vesile Kadın. Bugün onu yazacağım size...
Dikenleri hiç sevmem. Nenem (Eycem) arı gibiydi. Ve yaşı yanımıza taşındığında 65 filandı... Meşhur lafından biri 'İçimdeki kör arı ölmedi' idi... O köydeki genç kadınlarla resmen aşık atardı. Köyde bir dağ onların yüzünden kurudu. Hergün de oduna mı gidilir... Nenem ve ben o dağ yollarını az aşındırmadık.
Nenem henüz gençken 35'inde kırkındayken, belki daha da genç dedem gözleri önünde çorap örerken vurulmuş, vurmuşlar. Yanisi dedemi hiç görmemiş hiç bilmemişim. Dahası öbür dedemi de hiç görmedim iyi mi? O da genç yaşında ölmüş...
Eycemin çok çocuğu olmuş ama üçü hayatta kalmış. Cafer, Dursun(e), Kadir... Diğerleri nerdeyse kucağında ölmüş. Babasız büyüyen çocuklardan Cafer köyde Deli Cafer namıyla büyümüş! Yani babam. Hoca olmak istese de olurmuş ama o alkolik olmayı tercih etmiş. 1989 Yılında bu Deli Cefer sarhoşken annemi bıçaklayıp öldürünce beş yetimin bakımını üstlenmiş nenem. Emekli maaşıyla. Haliyle zor çok zor bir iş. Zordu ama... Annem vefat etti ben nenemle sokaklarda dilendiğimizi onunla unutamam. Eycemin yanımda anasını babası kesti diye yardım dilenmesi benim için de onun için de zordu şüphesiz. Yanisi bu daha zordu. Bir ömre yazılan en kötü rollerden biri ve büyüğüdür ... Aylığa giderken ne istersiniz diye sorar her defasında havalı şeker isterdim. Derken İmam Hatip'te okumaya başladım. Okul kitaplarımı alırken nenem kesesinde paralara bakar ve kırtasiye sahibine yine aynı şekilde başlardı sızlanmaya. Bunun babası anasını kesti. Üç kuruş indirim alırdık kitapları alırken.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Yazınızı içim burkularak okudum İbrahim Bey. Nasıl yorum yapmalıyım onuda bilmiyorum. Vesile Ninenin ellerinden öperim. Saygıyla...Özkan Sarı
O güzel eyce’nin ellerini çok öptüm. Şimdi uzaktan saygıyla öptüğümü ilet, kısmet olur gelebilirsem yine öpeceğim. Siz onun gölgesinde büyüdünüz,Allah sağlıklı nice günlerini göstersin. Yine iyi anlatmışsın,bence o anlatılamaz bizzat tanınır ve eli öpülür.( MUSTAFA ERBAŞ- 24.11.2017) (Facebook)
Cevap: Öğretmenler gününüzü buradan a tebrik ederim sayın öğretmenim. Hayata hayat katan tüm öğretmenlerin ellerinden öperim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta