Sana yazdıklarımın yanında sana yazmadıklarım o kadar çok ki.
Sevdiğim geceler boyu güzel güzel kollarımda uyumanı ne çok isterdim.
Ulaşmak iste, ulaşamazsın. Tutmak iste tutamazsın. Yazmak iste yazamazsın... Çıkmak iste, gitmek iste, kalmak iste, durmak iste, zaman iste, zaman işte, akıp gider? Akıp gitmesini iste isteme ne farkeder... Gökte yıldızları tutmak mı niyetin, bu mu amacın... Amacı dünya olanın zaten dünya avucundadır... Ama sen ne istersen iste hayallerin hep yarım kalacak, BENİM HAYALLERİM GİBİ.
Hiç bir yolum bitmeyecek sana çıkmadıktan sonra... Hiç bir yağmurda sırılsıklam ıslansamda sönmeyecek ıslanma isteğim... Senle bakmadıktan sonra güneşin doğuşunu batışını hiç bir anlam yüklemeyeceğim. SEN BANA GELMESENDE ben bekleyeceğim seni.
Yıldızlar gelmiyorum diyemez geceye.
Ve keşke sen de bana diyemesen. Ben senin karşında susup kaldığım, konuşamadığım, söyleyemediğim duygularım kalbimden taşıp senin gönlüne aksa ya. Ne susturuyor beni. Gözlerin olsa gerek. Karşında durmaya gücüm yok, en güçlü olduğum da bile zayıfım işte. Merhametin yok mu? Gel ört beni seninle, gel anla beni, dinle canla, heyecanla beni... Kesme sözümü... Bir daha diyemem bir dediğimi ÇÜNKÜ...
Sana yazdıklarım yazamadıklarımın yanında o kadar az ki...
Bir kanat daha gerek bana uçmam için...
***
Son yazdığım bir şiirden birazcık mırıldanarak son vereyim yazdıklarıma...
Bir nokta ve sonra üç nokta koyayım bu s(h) atıralara...
Büyütemedim. Ve yürütemedim kendimi senin çizginde.
Biliyorum. Hayat cambaz eder adamı, cam eder.
Kırar, parçalar. Koşturur kemik ve et peşinde!
.... sığ adam şiirimden!
06.11.2011 saat 15.40
Kayıt Tarihi : 24.2.2015 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!