Yazılarım: Sahip Çık- Ma! (586)

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yazılarım: Sahip Çık- Ma! (586)

Ben İlk yazımda 'Sahip Çık' dedim. Bana da sahip çık. Yani yazarına, yani şairine, yani, öyküne, şiirine, edebiyatına... Bana sahip çıkamazsan 'Biz' sana nasıl sahip çıkalım. Sen sesimizi kısmak istersen, ben nasıl, neden bağırayım. Sen duymuyorsan beni, duymazdan gelirsen, ben nasıl sana konuşayım... Memlekete sahip çıkmak istiyorsan ilk memleketin ahvalini yüreğinden geçtiği gibi yürekten, korkmadan yazan basınına, yazarına sahip çıkmalısın. İlki bu! İşte o ilk yazım. Bana kucağını açan 'Zonguldak HABER'E' TEŞEKKÜR EDERİM. Ne kucak açtı ama :))

/ - Bu linke boş yere tıklamayın, Ne yazık ki yol bitti. Burada 3. yazım yayına alınmadı. Ve bende burada yazmıyorum artık. Yukarıdaki teşekkürü de geri alıyorum. Zira ilk yazıda 'sahip çık' dedikten sonra 3. yazıda sihipsiz bırakıldık... Şimdi o siteden kaldırılan, o sitede olmayan o yazıyı okuyun!

Sahip Çık...!

Kime dedim ben bu cümleyi. Sana dedim. Yaşın kaçsa kaç, sana dedim işte. Geçmişe bağlı olmak ya da geçmişi yadırgamak suç değil. Lakin geleceği yazamıyorsan, geleceğe bakamıyorsan bu kusur. Bugüne sahip çık. Düne, yarına sahip çık.

***

Hadi Zonguldak’a sahip çık, Kdz Ereğli’ne sahip çık. Taşına, toprağına sahip çık. 24 Kasım Öğretmenler gününde ‘Kdz Ereğli Hamsi Festivali’ var. Hadi festivaline sahip çık. Öğretmene, öğretmenine sahip çık… Bu ülke de sanatçılar yetim muamelesi görür. Hadi sahip çık sanatçına. Bir şair ‘Şiir kitabını’ çıkaramamış daha. Hadi şiire sahip çık. Doktorlara saldırılır mı? Saldırılır bu ülkede. Sahip çık doktoruna…

Sizden önce sahip çıkanlar her taşımıza, sizi bugüne getirdi… Size layık oldu. Hadi sizde layık olun çoluk, çocuğunuza, torununuza… İlme, bilime sahip çık. Türküm de inadına. Türk’ e sahip çık. Kürd kardeşine yan gözle bakmadan. Alçak gönüllü olmayı unutmadan. Ayrışmadan, ayrılmadan. Kürd olan da ‘Kürdüm’ desin sesini kısmadan. Bizi ayırmak, kayırmak isteyenlere inad gir koluna Kürd kardeşinin ‘kardeşim’de…

Bu ülkede öyle tohumlar ekilmiş ki? Öyle nefretler yaşar ki… Bıçak- bıçağa, boğaz- boğaza olmak iki dakikalık. Sen bu oyunları boz! Sen dinamitleme ülkeni… Sen yanan bir fitili söndür! Sen yangın varsa o yangını söndürmeye bak ilk elden. Karınca bile boyuna- posuna bakmadan bir büyük yangını söndürmeye gidiyorsa sen neden bana ne diyecekmişsin!

Sahip çık ormanına. Yanmasın tek ağaç.

Sahip çık okuluna, eczanene, hastanene!

Ve ninene, dedene sahip çık. Onun dilini konuş, onun dilini anla. Onun diline sahip çık.

Sahip çık camiye, ezana. Dinine…

Farkında mısın bilmem sahip çıkacağın ne çok şey var.

Atatürk’e, Cumhuriyet’e sahip çık… Çanakkale’ye sahip çık… Abdülhamid’e de sahip çık. Fatih’e de… Unutma sende onların izinden gideceksin. Onların açtığı yoldan yürüyecek, onların bıraktığı kutsal topraklarımızı düşmanlara çiğnetmeyeceksin!

***

Birgün ‘Elinden çıkarsa’ sahip çıkamadıkların o gün sana bu yazdıklarımı bir düşün. Yaşın kaçsa kaç. Gensin ya da ihtiyarsın… Sen sana ait sorumlulukları biliyor musun?

İlk yazı, ilk sizlerle ‘bir’ olmam. Beni okuyan birileri olacak. Bu yazı ‘SEN’ de son noktasını okuyuncaya kadar bu sitede, bir köşede duracak. Eminim söylediklerimi yabana atmazsın. Bana söz ver, sahip çıkacaksın değil mi?

Sahip çıkamadığımız ne varsa affetsin bizi… O kadar çok ki? Belki ikinci yazı bu konuda yazılabilir!
27 kasım 2013

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 20.3.2014 14:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Arslan