Biliyorum biraz bayatladı! Soru yaklaşık olarak 1 yıl önceydi. Bana sorulmuştu...
- İsrail bizden özür diledi mi? diye... Bir anda eşimden gelen bu soruyla şaşırdım. Böyle bir soru beklemiyordum.
- Diledi sanırım dedim...
Eşim ben öyle deyince bana seri şekilde şöyle sormuştu...
- Kaç kere!
***
Herhalde bir kere diledi. Dilemiştir canım. Şimdi durduk yere nereden esti bu kafama. Biz çabuk affediyoruz. Bir özür yeter bunun için belki de!
'One Minute' söylemi bile sözde kaldı... Yazık.
***
Olimpiyatları almak için bilek kadar, yürek kadar gerekli olan şey 'hizmet' tir. Dün bizim oralara 'vekilin biri' uğradı. Köy kahvehanesinde oturmuş çay içiyordum. Kahvehane de ben dahil ya 4 ya da beş kişi vardı. Vekilin peşinde 10- 15 kişi... Ayaküstü karşıladık... Kırmızı halı serecek değildik ya :))
- Düğüne uğradınız mı vekilim dedim. Uğradıysanız eğer size yolların bozuk olduğunu dememize gerek kalmadı, zaten görmüşsünüzdür... Bu yollar hiç yapılmayacak mı? Diye tutamadım kendimi sordum. Zaten hesap sormaya sormaya bu hallerdeyiz ya! Yolları görseniz oturup ağlarsınız, bu zamanda böyle yol mu olur diye! O yoldaki çukurlara belki de adam bnile gömebilirsiniz!
Olimpiyatları bile belki bu yüzden kaybettik... Bu yollar yüzünden. Belki abartıyordum...
Peşindekilerden biri siz yol işini filancaya söylemediniz mi, o ilgilenir dedi...
- Valla uçan kuşlardan bile haber yolladık. Uğramadılar herhalde, söylememişler dedim. Bu zamanda böyle yol mu olur. Yani bu yollardan bak siz bile geçiyorsunuz, senede bir kerre de olsa!
Bu yol işini neden vekile kadar çınlatmıştım şimdi ben. Zira vekilin partisinin şehrimizdeki ilçe başkanı 'bir hafta içinde yapılacak' diye söz vermiş. Aradan 3 haftadan fazla zaman geçmiş. Bunu öğle- ikindi vakti arası muhtarın azasından kendi kulaklarımla duymuştum... Ve akşam vekil gelmişti ne güzel. Yolları sormanın tam yeri diye düşünmüştüm.
Muhabbetten sıkılmış olacaklar bir çayımızı bile içmeden nasıl gideceklerini bilmeden apar- topar çekip gittiler... İnsan peşindekilerle birlikte bir çay içer değil mi... 1 çaydan 15 çay yapar, 30 çayda hesap ödeyip giderseniz, bir dahakisinde sizi bizde el-pençe karşılardık. Kahvecinin hatrına hiç olmazsa yani :))
Muhtar azası ile geçen muhabbetin tamamını bilselerdi eminim yolları hemen yaparlardı.
Muhtar azası ilçe başkanı için şöyle konuşuyordu: Şimdi ben arasam bu g..... Ne güzel hizmet yapıyorsunuz, onu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz, kul hakkını filan biliyorsunuz ne güzel desem sonradan da başlasam küfür etmeye. Ulan bir hafta içinde yolu yaparız dedin haftalar geçti ne ses çıktı ne soluk deyip saysam... Hani birinci sıraya almıştınız bizim köyü desem. Bırak beşinci sırada dursun ama yapacağınız sözleri verin desem... Aynen bu lafları diyordu ama telefonla arayacak kadar da cesur değildi... Zaten başımızı biraz okşasınlar bizim hiç gıkımız bile çıkmaz ya neyse! Ben tutamamıştım kendimi işte bak, şimdi de burada sıcağı sıcağına yazıyordum.
Olimpiyatlar kaçtı. Ama yıl 2013 yılı... Hala köylerinde bile olsa bu zamanda çukurlar dolu yolllar olur mu ya! Hadi yollara çıktınız madem şu yol problemlerine bir çözüm bulun... Sıcak asfalt bulamıyorsanız soğuk asfalt dökün...! Kendiniz için yapın hiç olmazsa, zira sizler de bu yolları kullanıyorsunuz!
Yollar sizi bekliyor. İşe ilk yollardan başlayın... Haydi 2020 olimpiyatı kaçarsa kaçsın. Lakin siz sonradakine tam tekmil hazır olun. Ben kesinlikle hakkımızın da yendiğine de inanıyorum. İstanbul çoktan 'Bir olimpiyat' almalıydı. Ama bu kayla bu yollarla olmaz agalar!
Türkiye bu kafayla giderse askere, yine n..h alır teskere diyorum...
İsrail'in özrü de yerin dibine batsın, istemem! Zamansız gelen özür, özür müdür! Ayaklarımıza kapanıp özür dilemesi lazımdı o saatten sonra!
09.08.2013
Kayıt Tarihi : 28.3.2014 09:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!