Yazılarım: Kimimiz kaldı sen de gidince: ...

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yazılarım: Kimimiz kaldı sen de gidince: Münir Özkul (889)

Bütün oyuncular, bütün yeşilçam'ı simgeleyen hemde, işte o bütün oyuncular O'nun öğrencileriydi... Bence!

Sen de gidince be usta kimimiz kaldı ki şimdi... Kim kalmak ister ki şu ucube dünyada...

Onu yazmaya güçte yetmez bir kaç güç birleşse bir araya gelse güçler de yetmez...

O münir Özkul. Sinemamızın yüz akı en büyük 'yürek' oyuncusu... Onun gibi yüreğinden oynayan bir baba oyuncu kaç tane var ki...

Münir Özkul'suz kaldık 2018' de... 2018' e kadar attı bize yüreği... Belki çok şey demek isterdi de sessiz sesszi gitti...

Aşağıda ki yazım bir vefa yazısı olmakla beraber 2012 yılında yazıldı ama bugüne kadar da hep içimde bir sızı olarak kaldı. Bu yazıyı Leyla KANAT arkadaşımla beraber yazmıştık. Ve sinemamızın büyük öğretmeni yoklama alıyordu odasında benden... Kimler daha sonra bu yoklamada adını 'Var' dan 'Yok' a bıraktı. Ve şimdi o da bırakı bizi işte...

Yeşilçamın son durağı idi yazımın başlığı...

Okuyun hadi ağlamadan. Kimse ağlamasın ki o ustaların kemiklerini sızlatmayalım...

Ah Yeşilçam'ın duayenleri, ustaları, ağabeyleri, emekçileri, oynayanları, yönetenleri nerdesiniz? Nerede kaldı Yeşilçam kokan filmlerin tadı? Ah Mahmut Hoca neredesin? Yoklama yapsan kimler kaldı ki... Herkes bir tenhada unutuldu. Kim huzurlu, kimi huzurevinde... Kimi bu dünya da, kimi yerine yerleşti...

Mahmut Hoca seni bile unuttuk. Günde kaç film dönüyor senden. Yinede aklımıza gelmiyor bir çiçek alıp seni ziyarete gelmek. Hani bir Hababam Sınıfı'nda hastaneye düşmüştün ve meydanları doldurmuştu öğrencilerin… Pencereden bakmıştın herkese... Ah dolduramadık meydanları...

Hani nerede Yeşilçam? Bir yoklama yapsan hocam, Kimler var, GERİDE KİMLER KALDI? Sen öğretmenim ilk Adile Naşit’ten başlarsın bilirim hala unutmamışsındır. Yılların unutturamadığını kimseye...

-Adile Nasit… Güleç güzlü kadın, neşeli günlerin fedakâr annesi… Kalplerimizde yatıyor hocam. O yok, bizde özledik ve sen gibi... Gözlerimiz hep bir arada olduğunuz eski filmlerinizde gezinir… Kaç kere izlesek bıkmayacak kadar miras bize onlar…

-Şener Şen, yıllarca bizi güldüren… Şimdi elinde bayrağı sürüklüyor bizleri, gönüllerimizi dağlıyor, yeni filmleriyle… O Burada!

-Kemal Sunal, Zihinlerimizdeki adıyla Şaban… Her ne kadar güldürse de bizi, her filmi bir ders niteliğindeydi… Yok demeye dilim varmıyor hocam, O göçtü gitti.

-Zeki Alasya - Metin Akpınar... Buradalar şükür, Reklamlara çıktılar son zamanda, yıllar önceki sahneleri tekrarlıyorlar… Beraberler hocam.

- İlyas Salman… Burada hocam, Bir ara kitabı çıktı şimdiler de perdelerden uzak, bir dergide yazıyor…

-Türkan Şoray… O da var hocam var. Sultan oldu, hoş zaten Sultan olarak bildik Yeşilçam'da...

-Kadir İnanır… O burada ama hasta hocam, ciddi bir ameliyat geçirdi. Sağlığına kavuşmasını diliyoruz gönülden…

-Fatma Girik… Bir ara politika siyasette atılmış sonralarda bir televizyon programı ile izledik kendisini… Şimdilerde kendi köşesinde… O da buralarda ama sesi çıkmayanlardan hocam…

-Müjde Ar… O da geçen yıl annesi Aysel Güler’i kaybetti, Allah rahmet eylesin… Bazen röportajlarını görüyoruz… Yani evet o da buralarda bir yerde Hocam…

-Ediz Hun... Bir zamanlar milletvekiliydi de Hocam, şimdilerde o da bir köşe kaptı… Yeşil Sayfa açtı yine hayata… Güzel şeyler yazıyor neme lazım... O da burada…

-Tarık Akan duruyor mu diyeceksiniz değil mi? Durmaz mı hocam? Ne o yoksa gelmiyor mu yanınıza. Maşallah hocam hafızanız da…

-Durun daha bitmedi tabi ki... Levent Kırca, Filiz Akın, Emel Sayın, Banu Alkan, Nuri Alço, Erol Taş…

-Durun hocam yetişemiyorum... Hepsi buradalar da Erol Abi rahmetli oldu, gitti bu kötü dünyadan... Az kötülük yapmadı malum filmlerde, gözümüzde hep öyle kaldı tabi yüreğini Allah bilir… Ama diğerleri yaşıyor, peki geliyorlar mı yanınıza?

- Hımmm…

Mahmut Hoca saymaya devam ediyordu, meğer benim de bilmediğim, unuttuğum ne kadar varmış... Bizde yeni nesil olduğumuzdan bazılarını bilmiyoruz...

- Bülent Kayabaş, Erdal Özyağcılar, Tarık Tarcan, Hülya Koçyiğit, Hale Soygazi, Hülya Avşar,Gülşen Bubikoğlu… Yorulmadan saymaya devam etti Hocam, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur...

-Buradalar hocam da, burada değiller... Şey yani nasıl desem? Meşguller… Ferdi Abi’nin senaryosunu çalmış yenilerden biri... Adı şeydi... Neyse hatırlayamadım şimdi… Zaman hızla geçiyor Hocam… Hülya Avşar yarışma programlarında sürekli jüri olarak görüyoruz, Hale Soygazi’yi yeni popüler dizilerin birinde anne olarak izliyoruz... Buradalar yani...

Sayma artık hocam diyordum içimden. Buradalar diyordum ama yalan söylüyordum üzülmesin diye...

- Cüneyt'e ne oldu?

- Cüneyt Arkın, burada hocam burada… Yıllar eskitemedi onu hocam. Gençlerle âşık atıyor… Yani 1453 Filminde görmekte isterdik. Bilmem teklif gitti mi kendisine? Tarihi filmi deyice, akla ilk O geliyor...

Artık gitmeliyim hocam dedim... Daha saymasından o kadar çekiniyordum ki… Ne diyeceğim diye kara kara düşünüyor, lafı evirip, çeviriyordum…

Hüzünlü gözleri cama daldı, başını her zaman ki gibi bir ders vermişçesine salladı… Sanki dışarıda bütün Yeşilçam onu izliyordu…

- Git tabi, git sende git… Bizim sınıf gelemedi yine Ah Hafize Ana, sende unuttun beni oralarda… YEŞİLÇAM öldü, ölüyor işte. Ama son yolcuları da alacak, bu tren de gidecek. Sende yok olacaksın yalan dünya...

“Sevgili Münir Özkul’un namı değer Mahmut Hocamızın gözünden, dilinden Yeşilçam’ın son durumuna şöyle bir göz attık. Adı geçen, geçmeyen Yeşilçam’ın tüm değerli sanatçılarına saygılarımızı sunuyoruz… Sanatı ve sanatçıyı unutmamak dileğiyle…”

Yazan: İbrahim ARSLAN / Leyla Kanat

20.03.2012 Yılı...

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 9.1.2018 12:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


2012 yılında yazılmış bir yazım. Yazının başlığı yeşilçamın son durağı idi..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Arslan