Kdz Ereğli'den festival kokuları gelmeye başladı
'Kdz Ereğli' de atan bir kalp var. Her zaman yeni heyecanlara gebe. Güneş bu şehre biraz torpil geçmiş, Karadeniz burada hırçınlığını bırakmış. YEŞİL YEŞİL GİBİ, mavi güzel elbiselerini giymiş. Şehre tepesinden bakın, aşağısından bakın fark etmez... İster atlayın bir otobüse herhangi bir köye gidin, Ereğli'nin güleç insanları sizi karşılasın. O köylerde sadece kahvede oyun oynayan adamları görünce bir nebze üzülürsünüz, ama bakın orada da muhabbet gırladır, ülkenin önemli meseleleri masaya yatmaktadır'
Kdz Ereğli'yi bilirmisiniz. Bir İNCİ'dir... 20.si düzenlenecek Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük festivali'ne ev sahipliği yapar. Yanisi Sevgi, Barış, Dostluk Festivali demek o gün tüm Ereğli'nin bir arada olması, yürekleri ile yürümesi demek. O kortej yürüyüşünü görmeniz gerekir dostlar. O coşkuya tanıklık etmelisiniz... Coşku deyince aklınızın bu köşesine Tarkan adlı sanatçımızı da yerleştirin! ! !
Benim gibi şair İclal Aydın'ı da yazmalıyım, gerçi benim gibi yazamaz ama. Ama O bir şiirimizi okumamıştır. Ne yalan söyleyeyim bende okumadım bir kitabını daha. Ama okumak isterim. İlla O olsun, olmasın okumak isterim... Tarkan derken sözü kısa mı kestim. Ama fazla birşey yazmaya gerekte yok ki onun için... Murat Boz, Sibel Can, Gülşen, Athena... Büyük bir festival yapmak çok zor inanın. Gelecek sanatçılar da büyük olmalı... Sevgi şehrinin mimarını Halil Pospıyık'ı sözün burasında tebrik etmeden geçemeyeceğim... Ya Teoman'ı unuttum... Hani yıllardan sonra müziğe dönen, tekrar merhaba diyen... Canan tan'dan birazcık okudum bak... İşyerimde arkadaşım okuyordu bende bir kaç bölüm okudum... Tanışmakta isterim kendisiyle. O da benimle tanışmak isterse :))
28,29,30 Haziran 2013. Bugün var ya bugün... Çok güzel bir festivale daha imza atacağız Kdz Ereğli olarak... Yazacak çok şey var. Ama bugünlerde kimsenin bir şey yazası gelmiyor. İçimizdeki coşkumuz sönmüş. Herkes ve herkesim davetli Türkiye'nin en renkli festivali'ne...
Kdz Ereğli'den, 20. Festivalinden çok azıcık kokular, çok azıcık coşku gelmeye başladı mı şimdiden kulaklarınıza.
Burada olamayacaksanız bile yüreğiniz bizlerle olsun. Bizlerle atsın! Yüreğiniz bizlerle gezinsin!
21.06.2013
Neler Neler Yazılmazdı daha, ama önceki yıllarda da yazmıştım ben festival ile düşüncelerim... Hatırlatayım ister misiniz! Hadi 1 Yıl önceye gidelim... 09.07.2012 Günlerden Pazartesi... Festivalin bittiği sıcak saatlerde yazılan öncesi ve sonrası yazım :))
Sevgi Barış Dostluk Festivali
Festival öncesi
Sevginin başşehrinde bugün büyük bir coşkunun habercisi olarak doğdu, maviler kuşatmış şehre güneş... Bugün heyecan var herkeste. Beklenen 6 Temmuz nihayet geldi, çattı. En çok köylerimizde alın teriyle fındığı işleyen insanlarımız bu günü iple çekiyordu. Haliyle yorulmuşlardı ve sıcaklardan bunalmıştı. Şimdi dinlenmenin zamanıdır. Fındıkların dallarından birer birer toplanacağı güne kadar. Bu akşam Kdz Ereğli' de büyük yürüyüş başlasın... Hep beraber atalım adımlarımızı kardeşlikle, sevgiyle, barışla, dostlukla. Hep beraber çarpsın yürekler. Hep beraber göğüs gerelim kin dolu yarınlar kuran zihniyetlere. Savaş tohumları saçan, gözlerinde sevgi parıldamayan müslüman ama mübarek üç ayları bilmeyen, canlara kıyan... Dünyanın toprağını paylaşamayan, pay etmeyi bilmeyen herkese doğru sert sert atalım adımlarımızı. Biz sevgi derken gelin onlar sussun ve bizi dinlesinler...
Sevginin bir kalbi vardır, barışın bir kalbi vardır ve dostluğun bir kalbi vardır. Onlar bu günlere mahsus sadece Kdz Ereğli'de Sevgi- Barış- Dostluk festivalinde atar. Canlıdır Ereğli her zaman ama bugünlerde ise capcanlıdır. Kdz Ereğli görünenin aksine çelikten bir kalp taşımaz. Burada çelik yüreklerde işlenir. Çilek burada tadını bulur. Bilhassa Osmanlı Çileğinin tadı hala damaklardadır. Ama nesli tükenme noktasına kadar gelmiştir Osmanlı çileğinin.
Çilek ve çelik bu şehrin vazgeçilmez can damarıdır... Haliyle bu ülkenin çeliğini işleyenler çileğini de afiyetle yiyecektir. Ve bu şehrin başkanının üç kalbi vardır. Sevgi diyen, barış diyen, dostluk diyen kalbi bugün de aynı heyacanla çarpmaktadır. Ne desek az, ne anlatsak yetersiz. Gelip görmelisiniz. Bir şehir nasıl bir olurmuş nasıl aynı anda bir ağızdan aynı şarkıyı söylermiş, nasıl aynı meydanda beraber- kol kola yürürmüş görmelisiniz. Gündüz ayrı coşku, akşam ayrı, gece ayrı coşku vardır şehirde.
Genci- yaşlısı o gün kendini bırakır Kdz Ereğli'nin yeşiline, maviliğine. Denizi seyretmek ayrı keyif, sahilinde yürümek ayrı keyiftir. Ve bir sala binip mavilikte kaybolmak ister gönül.
Peki bu Sevgi- Barış- Dostluk FESTİVALİ ne zaman? 6-7-8 Temmuz 2012. Yer Kdz EREĞLİ. Biliyor musunuz bu günlerde gökyüzünde kimliği belirsiz cisimler gezinip durur festivalimizi izlemeye geldikleri söylenir.
Bu sene Sevgi Barış Dostluk ödülü Orhan Gencebay abimize, gazeteciliğin yüz akı Mimar Sinan-ı Uğur Dündar'a, Zuhal Yılmaz Hanımefendi'ye, Müjdat Gezen ve Yılmaz Özdil' e verilecek. Bu birbirinden değerli insanlara bu ödüller çok az ve çok sönük gerçi. Gökten yıldız alıp önlerine sersek azdır.
Ve genç kızların sevgilisi, sevmeyenlerinin bile bir kaç şarkısını mırıldandığı Serdar Ortaç. Serdar Ortaç'ı kimseye daha fazla anlatmaya gerek yok. Kdz Ereğli şarkılarıyla çoşacaktır. MFÖ' yü kim unutabilir ki. Ali Desidero şarkısı geldi bakın dilime hemen. Halil Sezai, Şebnem Ferah, Ayşenur Yazıcı, Saba Tümer, Hande Yener, Bülent Ersoy, İpek tanrıyar.. Daha da kim var derseniz daha da ekleyeyim.. Gürkan Uygun desem belki tanımayacağınız ama Memati dediğimde Kurtlar Vadisi'nden hemen bileceğiniz sanatçı ve deli Hüsnü dahil kortejimizde mehteran eşliğinde yürüyecekler. Boyunu posunu sevdiklerim. Hiç dizideki gibi değillermiş ya neyse. Ve KRAL TV de aramızda. Rus sanatçı DARYA' da...
Bu festival bu sene çoook konuşulur, konuşulacak velhasılı kelam.
Her sene büyük bir yürüyüşle, kortejle başlar bu festivalimiz. Yerel ve ulusal insanlar dostla muhabbetle yürürler. Mehter sesiyle, davul- zurna VE DAHA BAŞKA SESLER. Uzayan kalabalığın içinde bir bakmışsınız yer almışsınız. Gece güzelim Kdz Ereğli'yi havai fişekleri aydınlatacak. Gözlerinizi bu renklerin cümbüşünden alamayacaksınız. Gündüzleri aktiviteler de olacak. Geziler, çocuklar için sinema, uçurtma şenliği, bisiklet gezisi, resim sergileri, doğa gezileri... Benim ki bu festivalden şimdiden haberiniz olsun diyedir.
Yok ben duymadım yok. Bu günlerde Kdz Ereğli' ye bir anne kucağına bekleniyorsunuz.
Yaşasaydı Michael Jackson da bu festivalimize gelecekti. Başkanımızın tabiriyle öbür tarafa bir gözünün açık gittiği söylenir
Size bu yazıda son olarak Başkanımız Halil POSBIYIK gibi seslenerek, O'nun kendisiyle özdeşleşmiş cümleleriyle veda edeceğim. Sevenleri olduğu kadar sevmeyenlerinin olduğu da aşikâr. Kendisi Kdz Ereğli'yi hep vitrinde tuttu. Hep sırtladı. Ne diyor başkanımız. ' İNANIYORUM Kİ, BİR GÜN HERKES SEVGİ BARIŞ DOSTLUK DİYECEK'. Bizde inanıyoruz. Sevgi tohumlarının insanların yüreklerinde artık çatlayacağına.
Bu üç güvercin Kdz Ereğli semalarında hep havalanacak ve özgürce, gönüllerince uçacaklardır. 20. FESTİVALE DE DAHA BUGÜNDEN DAVETLİSİNİZ. Bugünlerde bu dileklerimize herkes ne kadar muhtaç. Gelin kalbimiz hep beraber burada 'BİR' atsın..
FESTİVAL SONRASI:
Gelenler geldi, gelemeyenlerin yürekleri bizimleydi. İyi- güzel hatırasıyla bir festivalimiz daha geldi geçti. Festivalimize katılamayan sanatçılarımız oldu. Bunlar hakkında çeşitli sebebler, dedikodular, bahaneler söylendi. Ne olursa olsun ben bunu etik bulmuyorum. Hele kendilerine BİR ödül VERİLECEK sanatçıların bir şeyler bahane ederek gelmemelerini hiç. Program belli, senin de programın belli olmalı. Akla değişik şeyler geliyor. Bir benim değil herkesin aklına.
Kortej yürüyüşüyle, meşalenin yanmasıyla başladı festival. Kortejimizde bu yıl Brezilya! Esintilerivardı. Memati bir ara bana şöyle bi ters baktı. Televizyon ekranında başka dışarıda başka oluyor sanatçılar. Sen- ben gibiler inanın.
Kdz Ereğli' de güneşin batımına tanıklık ettim ilk gün. Dalgalar kibarca kayaları dövüyordu. Misafir ettiğimiz sanatçı dostlar vardı. Bunlar ressam ve haykeltraş arkadaşlardı. Beraberce bir balık lokantasında balıklarımızı yedik. Menü zengindi. Muhabbetse gırla. Vakit nasıl geçti bilemedik. Bir masada doğrusu 10- 15 adam oturmayalı epey olmuş. Saat:24.00 gibi Serdar Ortaç dinlemeye, sahnedeki coşkuya ortak olmaya, kulaklarımızın pasını silmeye durduk. Benim ilk kez duyduğum şarkılar da söylüyordu. Açıkçası yine şahane şarkılardı. Kdz Ereğli hep bir ses olmuştu. Festivali gerimde bırakmam gerekiyordu. Köyde, evimizde yüzlerini özlediğim, kokularını özlediğim iki kızım vardı. Daha yazacak çok şey var. Şükür bir festivali daha en güzel şekilde kapadık. Bugün sağanak yağmur var Kdz Ereğli'de...
Yağ yağmur. Hani benim bir sözüm var. O kadar kirli olan bu yeryüzüne bu sağanak yağmur bir kaç damla gibi gelir. Sağanak yağmurların sel olmasından ve evler, köprüler yıkmasından hele canlar almasından korkuyorum. Bu ülke çok felaketler gördü, yaşadı. Doğal afetlerden çok çekti. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler demek geçti dilimden. Ülkemizi inşa ederken çimentodan, demirden, çakıldan çalmazsak bu ülke her felaketin üstesinden gelir. Yaptığımız işi adam gibi yaptıktan sonra yüzümüze gözümüze hiçbirşey bulaşmaz. Canlar da refah içinde olur. Kdz Ereğli'den saygılar kucak dolusu sevgiler.
(09.07.2012 Pazartesi)
İbrahim ArslanKayıt Tarihi : 20.3.2014 09:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!