Sana sevdayı öğretemedim...
Sevdanın çiçeği gibi kokan kaktüs! Yüreğinde bir çığır aç, bir çığ kopsun. Diye çok bekledim. Sana masal anlatmalı şimdi. En güzel masalları seçmeli ve benim ağzımdan dinlemelisin. O evinin önünde, tam olarak sokağa açılan kapısının önünde seni yıllarca bekledim, Bana gelmeni, gel demeni. Islandım sevda yağmurlarında, Vazgeçmedim sevmeden. VAZGEÇMEDİM SENDEN BİR GÜN BİLE. Adımlarını attığın yerde oldum. İçtiğin çayında şeker. Senden başkası olsa sevda diyarına benle gelirdi. Vazgeçmedim senden öldüğüm güne kadar.
'Sende güneşin altında beklemelisin'
Yağmurun yağmasını...
Beyazın karaya galip geleceği günler yakın belki. Ama sen en baştan beri, en sonuna kadar hep bana uzaksın. Bu satırları okuduğunda ben o öteki dünya da sende başkasının kadını olacaksın!
Mutlu olabilecek misin şimdi?
Benle olacaktın.
Şimdi bana çok uzaktasın ve az ötedesin. Geleceğim gözlerimi son kez kapayıp hayaline doğru... Doğruca sana. Kara toprağa sarılacağım YA İŞTE sana sarıldığımı umarak! Seni sevdiğim için pişman değildim. Dünyana bir kere daha gelsem seni sevmekten, sana aşık olmaktan kendimi alamam.
25.10.2013
' Bugün Onun doğum günü anne- Ve ben bu satırları ona yazmadım, ondan başkasına da yazmadım. Aklımda, yüreğimde, her hücremde o varken yazdığım başka satırlar bile ona gitmez mi! '
İbrahim ArslanKayıt Tarihi : 19.3.2014 16:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)