Kalp kolay kırılırmış. Hemen incinirmiş, kendisini bazen hemen toplayamazmış. Bazen yolunu bile sapıtırmış bu hengamede kalp. Bazen geçmişte yaşar bazen gelecekten arzularmış. Kalp birinin elinde de kalabilirmiş, kalp sancırmış, hastalanırmış. Kalp var ya en bilinmez yeri insanın. Ve insanın sırtını dayadığı en muhteşem yer. Orayla konuşmayı öğretti bana hayat ilk.
Geriye bakmamayı, pişman olmamayı. Yenilenmeyi...
'KALBİMİ HEP YAMAMAYI ÖĞRETTİ' ilkin.
Ve sonra babalar her evladını eşit sevmezmiş. Bazen birine verdiğin öpücüğü diğerinden esirgermişsin. Ve nasıl oluyorsa 'birbirinden ayırmadığı yalanını' söylüyormuşsun yavruna.
Bazen en küçük daha çok sevilir, bazen kız çocuğu isen...
Anneler oğullarını babaların kızlarını daha çok sevdiği söylenir.
Öylemi hayat.
Sen istersen bana kız baba, bunları yazıyor diye.
...
Ve babam kayıp gitti yıldız gibi. Arkasından yazdığım bu satırları görmeyecek...
Özledim babamı gene de. Öpemedi beni.
Yetim bıraktı, yetimken.
Öksüz bıraktı, öksüzken.
...
Ve suyu bulandıranlar olur, suyunu HAYAT. Güçsüzsen karşında bir güçlü oluyor illa. Pes etmeyi, 'bırak uğraşma'yı öğretti. Mücadele kaybetmek nasıl oluyor bazıları hala bilmez. İşte o an ağlamayı.
Gözyaşında bir dünya saklıdır. Ve ben biliyordum ki kötüler var dı. Ve hayat karşına çıkarıyordu. Cahiller de vardı. İnsan psikolojisinden anlamayanlar. Bir çocuğun 'kalbi' çok kırılgandır. Hele yetimse. Ve günü gelir fazlasıyla hesap sorar.
Babamı bu yüzden hiç affetmemiştim.
Kardeşimi daha çok sevmesini affettiysem de belki...
...
Hayat 'muz kabuğu koyar ayağının altına'
Hayat öyle şakalar yapar ki,
35 yaşına gelirsin, o zaman gülersin!
Ve ne öğretti hayat biliyor musunuz,
'Yaz içindekileri' içinde tutma. En güzel rahatlamak böyle!
Ne olurdu anneme şimdi sarılsaydım.
Beni şimdi alsaydı karşısına, dizlerine.
...
Anneler gününden sonra babalar günü gelir.
Ben annemin mezarı başında iken anneler gününde babamı sorarım ona.
Affettin mi? Bizi ve seni ağlattı diye, sana en acıları yaşattı diye?
Ve babamın mezarının ordan geçerken içim burkulur.
İnadına benle yaşar babam.
Ah baba,
Ben ' şizofrenim'
Senin sayende.
Ne olursan ol ' kabul et' i öğretti hayat.
İstersen kabul etme...
...
'Soluğu nerede aldığını bilmeden yaşama'
En son bunu öğretti hayat,
Yolunda gidersin ' güzel günler de gelecektir'
Diye kulağıma fısıldadı...
...
25 YAŞINDAN SONRA HAYATA TUTUNDUM.
35 yaşımda bakıyorum ki 'geçmiş' e sünger çekilmiyor ama,
Geçmiş yara yara kalbini, dağlaya dağlaya da olsa 'geçmiştir'
...
Kalp kolay lokma!
Kalp everest...
Ne yazarsam yazayım hayat 'Kalpten geldiği gibi' yazmayı öğretti bana.
Hayatın talebesi olmaktan ben küçüklüğümden beri hayta olmayı başaramadım.
Olsun.
Hayat bu tarafta biter,
Öbür tarafta başlar.
Öbür tarafta yaşanır tüm yaşanmamışlıklar!
'Hayırlı Ramazanlar'
26.06.2015
İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 9.9.2015 16:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
' Milliyet Blog'da Berat Baha'dır müstear adımla yazdığım yazılardan'
![İbrahim Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/09/09/yazilarim-bana-hayat-neler-ogretti.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!