Yazılarım: Bana babanı anlatsana çocuk! ...

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yazılarım: Bana babanı anlatsana çocuk! (677)

Nasıl bir baba istersiniz?

Ve nasıl bir babanız var?

Babanızı ne kadar seviyorsunuz?

Ya da babasından nefret eden var mı?

Babanızdan hiç mi dayak yediniz, çok mu?

Babanız sizle ilgileniyor mu?

...

Siz babanızın yerinde olsaydınız, siz ne yapardınız!

Aynı babanız gibi mi olurdunuz!

Ya da bambaşka bir baba mı, daha iyisi mi daha kötüsü mü?

...

Baba olmayı hiç bilmiyordu çocuk.

Ama bir gün baba olursa kendi babası gibi olmayacaktı.

...

Senin babanı nasıldı çocuk, bana onu anlatsana!

Belki çocuk 10 yaşındasın, belki de 80 yaşında...

...

Hadi anlatın bana babanızı dinliyorum!

Anne mevzusunu ise çok başka baharda konuşuruz...

31.07.2014

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 11.8.2014 08:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Arslan
    İbrahim Arslan

    ' Bir arkadaşımın bana meille gelen, bu yazıya yorumunu yayınlıyorum: Sana yazmayalı ne kadar uzun zaman oldu bunu dün gece fark ettim. Bir kaç satır karalamışım bugün defterimde, okuyunca elime kalemi aldım. Bazen karşımda olup, beni dinlemeni sadece dinlemeni istiyorum ya da sen okumayı seversin, bir şekilde yıllar önce sana yazdığım yazıları bul ve oku istiyorum. Tabi kalbin dayanır mı bilmem. Gözlerin görüyor mu hala onu da bilmiyorum ama kötülere bir şey olmaz diyorlar. Sen de bu konunun hakkını yeterince verdin ki; bir şey olmadı sana. Bu arada kendini bir şey sanma bende, bunlar hep bir anlık isteklerim sana duyduğum öfke nöbetlerinde aklımdan geçirdiklerim. Öfke sevgidendir diyorlar ya, sakın buna inanma. Sanma hiç aklımdan çıkmıyorsun falan. Seni zorla hatırlatıyor o içine ettiğin hayatım bana! Senin varlığını unuttum ben. Bugünlerde aklıma neden geldin biliyor musun? Torunun sorunca ‘anne, babamın babası burada peki senin baban nerde?’ Diye… Keşke ölseydin ve senin için öldü Keşke ölseydin ve senin için öldü diyebilseydim. Ama susmayı tercih ettim ben. Cevabım yoktu. Benim babam nerede? Ya da şöyle sorayım benim bir babam var mı? Ben böyle düşünürken… Herkes sessiz kaldı bir an… Şaşkınlık içinde bakan siyah boncuk gözleri dondu önce, sonra minik ellerini ağzına getirdi kızım. - Yoksa büyük dedem gibi öldü mü anne? Of anne Çok üzgünüm… Ama üzülme anne benim babam senin de baban olabilir onu seninle paylaşabilirim. O iyi bir baba! Sonra babasına doğru bakarak; - lütfen annemi de beni sevdiğin gibi sever misin baba? dedi. Bütün kalabalık güldü. Babası da güldü sadece… Ne diyeceğini bilemiyordu şaşkındı ama toparlandı hemen ayağa kalktı.’ Hadi artık uyku vakti küçük hanım' dedi kızına… Yanımdan geçerken de öfkeyle fısıldadı. ‘Başka türlü sevmeme izin var mı sanıyorsun!’ Offf nereden başlayıp, nerelere varıyor konular… Kilitler bir yerde değil ki her yerde… Şimdi sessizlik var önümüzde… İçimden ah etmiyorum sana kızıyorum küfür bile etmeyi beceremiyorum… Keşkeler yetişemiyor senden kalan acılara… Geçmişimde keşke hiç olmasaydın diyorum içimden. Bunun faydası olmadığını bile bile… Ve şimdi için iyi ki hayatımda yoksun diyorum o acı dolu senli yıllar vurunca aklıma… İyi ki yoksun… Bu gidişinin bilmem kaçıncı yıl anısına en güzel söz oldu. Bu yıl da şerefsizliğine içiyorum baba…

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İbrahim Arslan