Temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp milletin önüne koyulan bir başka propaganda da "Ak Parti hükümeti eğer barışçı bir politika izlemiş olsaydı bölgede durumumuz böyle sıkıntılı olmazdı," teranesi.
Evet, tabi öyle olurdu. Eğer "Yurtta sulh, cihanda sulh,” mantığıyla bu ülke yönetilmiş olsaydı ABD Saddam'ın yönetimindeki Irak'a saldırmazdı. Irak'ı yönetenlerin mezhepçiliği sebebiyle ortaya bir DAEŞ çıkmazdı. Suriye'de Beşşar Esed kendi halkını katletmez yüz binlerce Suriyeli sınırlarımıza dayanmazdı.
Bu pilavcılara göre yapmamız gereken şey çevremizde bunca sıkıntı baş gösterirken ve ülkemiz üzerinde bir sürü oyun oynanırken hiç bir şey yapmadan, hiç bir şeye karışmadan kendi içimize kapanıp "Yurtta sulh cihanda sulh," diyerek evimizin önüne kadar gelmiş ve artık bizi de yakmaya başlayacak olan yangını seyretmek suretiyle barış içinde yanmayı yok olmayı beklemeliyiz.
İyi ki bu ülkeyi "Yurtta sulh, cihanda sulh," diyenler yönetmiyor. İyi ki bu ülkenin geleceğinde söz sahibi değiller. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz."
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta