Bugün artık çok iyi biliniyor ki Yüce Din’imiz İslam’a ulu orta saldırmakla ona inananları dinlerinden vazgeçiremezsiniz. Öyleyse ne yapmalı da bu dini bozup tahrif ederek mensuplarını dinlerinden uzaklaştırmalıdır?
Günümüzde teknolojinin de imkânlarından faydalanarak çeşitli propaganda teknikleri geliştirilmiş olduğu bilinen bir gerçektir. Bunların en bilineni yayın yoluyla toplumların dimağını iğfal etmektir. Ve bunu da çok başarılı bir şekilde yapa gelmektedirler. Örnek mi? Pek çok kanalda gösterilen şu yerli diziler, meselâ.
Gerçi bunlara karşı bir insan isterse bir takım önlemler alabilir, musibetini bertaraf edebilir de bir başka propaganda şekli var ki buna karşı önlem almak öyle pek kolay bir iş değildir. Bu teknik, uygulayıcıları vasıtasıyla o kadar ince bir zekâyla şekillendirilir ve sunulur ki muhatabının yapabileceği pek fazla bir şeyi yoktur.
Bir kere bu kişiler. İslam dinini son derece iyi bilirler. Bu yüzden de inandırıcılıkları çok yüksektir. Seçmiş oldukları hedefe önce bu yanlarıyla güven sağlarlar. Bunun için de öncelikle açıklayıcı, bilgilendirici, yol gösterici bir tavır sergilerler. Güven sağlandıktan sonra iş tahrifatı gerçekleştirmeye gelir ki burada takdire şayan bir sabırlılık göstererek adeta iğneyle kuyu kazar gibi çok zor yöntemlerle işe girişirler.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta