Türkiye’nin İsrail’i vurmasını hasretle bekleyenlerimiz var. “Bir gece ansızın uçaklarımız İsrail semalarında bitiverse ve yüklendikleri bombaları İsrail kentlerine boşaltıp ortalığı kıyamet yerine çevirse ne güzel olurdu!” diye aklından geçirenlerimiz, hatta dillendirenlerimiz hiç de az değil... Böylece bu terörist devletin Filistinlilere yapmış olduğu zulmün öcü bir güzel alınmış olur, intikam ateşiyle yanan yürekler biraz olsun soğur huzura ererdi, diye düşünenler.
Evet, İsrail terörist bir devlettir. Özellikle ABD’nin ve Siyonist Yahudi sermayesinin de desteğiyle bölgesinde pervasızca kural tanımaz bir biçimde dilediği gibi davrandığı yetmiyormuş gibi BM başta olmak üzere diğer bütün siyasi platformların kendisiyle ilgili olarak almış olduğu hiçbir kararı tanımıyor ve zulmünü her geçen gün arttırarak sürdürüyor olmasına rağmen sırf İsrail’i cezalandırmak amacıyla bir gece ansızın silahsız insanların tepelerine ölüm yağdırmak ne kadar doğru bir davranıştır, velev ki bunlar Yahudi bile olsa…
Böyle bir davranış da bir tür zulüm değil midir? İsrail’in yaptığından ne farkı vardır? İsrail’in işlediği hiçbir insanlık suçu yanına kâr kalmamalıdır, hak ettiği bir biçimde cezalandırılmalıdır ama İsrail Devleti… İsrail Devleti’nin halkı olan Yahudiler değil… Evet, İsrail Devleti’nin işlediği cürümleri halkının içinden destekleyenler hiç de azımsanmayacak kadar çoktur ama bu durum bile top yekûn bir cezalandırmayı gerektirmez. Zulümden şikâyetçi olanın eline fırsat geçtiğinde aynı şekilde davranması ne kadar doğrudur, doğru mudur?
Adil olan suçu işleyeni cezalandırmaktır. Suçu işleyeni bahane edip tümden bir cezalandırma ne insanidir ne de İslami…
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız