Yazılar - Golan Tepeleri ve Suriye

Bugün Siyonist İsrail’in işgali altında bulunan Golan Tepeleri Suriye’ye ait bir toprak parçasıdır. Ülkenin güneyinde yer almaktadır. Golan Tepeleri yaklaşık olarak 1800 km kare bir alanı kaplamaktadır ve Filistin ile 100 km.lik ortak bir sınır çizgisine sahiptir. Zengin su kaynaklarını içinde barındıran Golan Tepeleri, su sıkıntısı içinde olan Siyonist İsrail için hayati bir öneme sahiptir

Golan Tepeleri’nin taşıdığı bu stratejik ve jeopolitik değer sebebiyle Siyonist İsrail’in her zaman üzerinde durduğu bir konu olmuştur. Her ne kadar Siyonist İsrail, Ürdün Nehri batı yakasıyla Gazze Şeridi’nde yaptıklarına benzer biçimde Golan meselesine de aynı şekilde dini bir kılıf uyduramamışsa da bu bölgenin sahip olduğu coğrafi konumunun hassasiyetinden ve burada bulunan içme suyu kaynakları yüzünden Golan’ın “Büyük İsrail” haritasında sürekli olarak yer alması için elinden geleni ardına koymamakta ve bu bölgenin denetimini sürekli olarak elinde bulundurmak istemektedir.

Suriye ile İsrail teknik olarak savaş halinde iki devlettir. Aralarında ateşkes vardır ama barış yoktur. Bu durumda insanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor ve bunları sormadan da edemiyor. Meselâ Suriye niçin İsrail’le 45 yıldır bir barış antlaşması yapamamıştır? Neden 45 yıldır işgal altındaki toprakları için ufacık da olsa bir adım atmamış, atamamıştır?

Elindeki silahlarla ve ordusuyla dün babası bugün bizzat kendisi en acımasız bir biçimde saldırıp halkına aslan kesilen Beşşar Eset aynı cevvaliyeti topraklarını işgal ve sonra da tek taraflı ilhak ettiğini ilan etmiş olan Siyonist İsrail karşısında göstermemekte ve 1967 den bu yana sessiz sedasız işgale boyun eğmektedir?

Ortadoğu’daki nispeten organize ordulardan birisine sahip olan Beşşar Eset bu gücünü İsrail karşısında kullanmaktan hep çekinmiştir? Çünkü çok iyi bilmektedir ki İsrail ile girişeceği bir savaşta kâğıttan kaplan olduğu hemen ortaya çıkacaktır. Zaten geçmişte ne babasının böyle bir niyeti olmuştur ne de kendisi bugün böyle bir isteğe sahiptir. Beşşar’ın beslediği ordunun ne işe yaradığı ve ne niyetle beslendiği ise son bir yıldır açık bir biçimde ortaya çıkmıştır.

Demokratik bir yönetime kavuşması bölgedeki güç dengelerini değiştireceği için Suriye’nin böyle bir yönetime sahip olmasını elbette istemeyecek olan ilk ülke İsrail olacaktır. Çünkü demokratik bir Suriye, Siyonist İsrail için de ve onun en büyük hamisi ABD için de büyük bir sorundur. Bu nedenle demokrat bir Suriye’yi İsrail’in ve ABD’nin desteklemesi mümkün görünmemektedir ve yine bu nedenle her iki devlet de Suriye’de süren iç savaşla ilgili olarak sessiz kalıyor gibi görünüp alttan alta Eset yönetimini desteklemektedir.

Ne olursa olsun, kim desteklerse desteklesin, bilinmelidir ki eninde sonunda Beşşar Eset o kaçınılmaz sona doğru hızla ilerlemektedir. Ne çok güvendiği ordusu, ne Siyonist İsrail ne ABD ve ne de diğer batılı, doğulu ülkeler onu bu sondan kurtarabilecektir. Beşşar Eset ve yardakçıları tarihin çöplüğündeki o müstesna yerlerini mutlaka ve mutlaka alacaklardır. Çünkü Suriye halkı artık özgürlüğün tadını almıştır ve asla bunu elinden bırakmayacak, sonuna kadar savaşıp amacına ulaşacaktır. 21.05.2005

NOT: Bu yazı Suriye İçsavaşı’ndan çok önce 2005 yılında yazılmıştır. Bugün artık ismi var olsa bile pratikte artık Suriye diye bir devlet yoktur. Aynı topraklarda onun yerine çok parçalı bir yapılanma vardır. Kaldı ki bu durum da geçicidir.