GELİŞEN TÜRKİYE VE ÜLKENİN YENİLEN MAKÛS TALİHİ
Büyük bir devrimle karşı karşıyayız bu gün. Nice yıllardan sonra hatta asırlardan sonra uyuyan devin uyanışına şahit oluyoruz.
En son Cennetmekân Sultan Abdülhamit’le yıllar önce aldığı öldürücü darbelerden sıyrılmaya, yaralarını sarmaya canlanmaya başlayan bu dev Mustafa Kemal Atatürk’le kendine gelir gibi olmuş, anca Milli Şef döneminin uygulamalarıyla yeniden komaya girmiştir.
İlk ciddi müdahale Rahmetli Adnan Menderes’in akıllı tedbir ve tedavileriyle yapılmış, komadaki hasta kıpırdamaya başlamış, Rahmetli Özal’ın dâhiyane müdahaleleriyle kendine gelmiş, önce rahmetli Necmettin Erbakan ve işte şimdi de Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak akıl çerçevesinde, gözü kara hamleleriyle doğrulmaya başlamıştır.
İşte yüzyıllardır ağır narkoz verilerek sürekli uyutulan, her uyuma devresinde bir uzvu koparılan o dev imparatorluk, kal son parçasıyla dünyaya gözlerini yeniden açmakta, yoğun bakım ünitesinde kıpırdamaya, canlanmaya ve ayağa kalkmaya çabalamaktadır.
Batının yüzyıllık korkusu da budur ve bu yüzden etrafımızda ateş çemberi oluşturulmaktadır sürekli. Geçmişte Lübnan, Irak; günümüzde Suriye, Mısır olaylarının nedeni tamda budur. Bu devin uyanışına mani olamayan uluslararası şer odakları bu kez onun etrafını ateş çemberine almayı planlamışlardır.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta