ESAD, İSRAİL VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
Dünyanın gözünün içine baka baka bir komedya oynayan dünya çapında bir teşkilat var. Bunun adı; adıyla, şanıyla Birleşmiş Milletler. Bu komedyanın iki yüzü var. Biri görünen yüz, diğeri ise gerçek yüzü. BM’nin gerçek yüzü onun gerçek kuruluş amacını da deşifre etmektedir.
Bu dünya çapındaki entrikacı kuruluş batı dünyasının gerçek yüzünü de ortaya koymaktadır. Dünyayı sürekli yalan dolanlarla aldatmakta Batı. Bu aldatış öyle sistemlidir ki dünyanın bunu algılaması ve bu yalan ve aldatma sarmalından kurtulması pek kolay değildir.
Batının yalan dolan üzerine kurduğu sistem öyle planlı ve girifttir ki dünyanın ezilen halkları bunu asla fark edememekte, fark edemediği için de bundan kurtulamamakta, gelecekte kurtuluş ümidi de ufuklarda görünmemektedir.
Bu yalan ve aldatış düzenini öyle kurumlarla desteklemiş, öyle kurumsallaştırmıştır ki dünyanın önünde bu kurumlarla çıkmakta, güya adaleti, eşitliği, hakkı korumaya adanmış, savaşları önlemek, katliamlara mani olmak, jenosidi ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş olduğu iddia edilen bu kurumların bizzat bu olayların müsebbibi, baş aktörü olduğunu görürüsünüz.
Dahası da var bu kuruluşlar başta BM olmak üzere diğerleri hep bu zulüm düzeninin sürdürülmesi, batının şeytanı saltanatının güçlenerek devam etmesine ayarlıdır. Bu da yetmemekte zalim batı bu kuruluşlar vasıtasıyla mazlum, yardımsever, merhamet anıtı, mazlumların dostu rollerini oynamakta, önce işkenceyle katlettiği insanlığın başında oturup ağlamakta, suçu hep birilerine atmakta, timsah gözyaşları dökmekte, hatta hatta kendine acındırmakta, zulmüne kılıflar ve mazeretler icat etmekte ve dünyayı buna inandırmaktadır.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum