Kapılar dillerini yutup kilitli kaldılar.
Kollarına değemez soğutamadığım ellerinden gerisi.
Yine bir hüzün ekledim sensiz sokakların gel gidinde, yüzümün çoğalan çizgilerine.
Durmadan 'garip'leşiyorum bu şehirde.
Gizli sokaklar malikanesinin, zengin suratlı koltuk köşelerinde,
Uyku soluklu, sarhoş sohbetler çarpıyor yüzüme.
Bir lir, neye ağladığını bilmeyerek yamanıyor soysuz adamların ellerine.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan