Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam-
o yazar çünkü
beni.
Yazar beni
yavaş yavaş
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam -
o yazar çünkü
beni.
Yazar beni
yavaş yavaş
özenli -
azalta azalta
görkemli -
sanki
dolduracakmış
olduracakmış
gibi.
Halbuki
sıyırıp düşürmüştür
tırnağımdaki çürüğü
parmağımdaki yarayı
kabuk kabuk
geçirmiştir -
geçerken, sanki
çoğalta çoğalta
yazarak
beni:
özenli
görkemli.
yazamıyorsan niye şair oldun..bize yazanlar lazım..yazamam diye ipte yürüyenler değil..
...erkek dayanışması hoşuma gitmiyor değil de...şiirin girişi zaten ofsayt...şair açıkca diyemez..zamanı yazamam diye..bunu şiir kendisi söyler..bu kadar da acemilik olmaz ki canım..yapmayın beyefendiler..yapmayınız bu tür saçmalıklar...yahut buraya asmayın olur mu? şiir diye görmüyorum ve sınırdışı ediyorum zamandan..ayıp oluyor zamana..biraz ustaca dokunun şu zamana..bilmiyorsanız..iyi şairler var..uğrayın onlara öğretsinler..
Sevgili ispir,
Beni yanlış anladınız şaire ve şire sözüm yok. Benim anlatmak istediğim şuydu: evrenin yapısında zaman mev humu yok. Zaman sadece bizim gezegenimiz güneşin doğuşu ve batışıyla, biz insanların yarattığı bir olgu.Onun için, olmayan bir şeye de şiir yazılamaz demek istemiştim. Allah için zaman söz konusu değildir.
Sevgiler, saygılar.
kutluyorum günün şiiri
tüm üyelere mutlu, güzel zamanlar..
kırıldı kederinde kalem
kurudu mürekkebimde zaman
eriyor akrebin zehriyle bulutta yelkovan
özlüyor ıssız sahilleri perde perde yosun
bir çığ gibi akıp geçmiş içimden yokluğun
tabulaştırmışım seni yok yokluğun
attım oltamı batıyor şamandıram
taşplaklarda mikrofon bitti
birleştirdim avuçlarımı
sağ elim onsekiz
sol elim seksenbir
dudaklarımda mavera bitti
öptüm bir ceylanı gözlerinden
avcıların da kurşunu bitti
Benim çiçek saksıma, Bir tohum düştü yerleşti ve ben üç yıldır o çiçeği yaşatmaya çalışıyorum. O çiçek hergün sabah açar, akşam solar. Ertesi gün tekrar açar ve solar. Bu böylece yaz boyu devam eder. Yani gövde yaşar, ama goncası yaşamaz. Şimdi soruyorum zaman gövdeye mi göre, goncaya mı göre? Hankisi zamanı yaşıyor? Zor bir soru değil mi?
Gövdesine yaz boyu, goncasına gün boyu...
Ben olduğum müddetçe zaman vardır. Ben yoksam zaman da yoktur. Hülasa , zaman mevhumu kainata göre değil, insana göre vardır. Aslında Allah'ın kanunlarına göre zaman diye bir kavram yoktur. Onun için de, zaman şiiri yazılamaz. Güneşin batışı, doğuşu bize zaman kavramını vermiştir. Hayvanlar bu zaman mevhumundan bi haberdirler. Yaşarlar ve ölürler. ne kadar yaşadıklarını bilmezler.Yani zaman diye bir kavram uzayda yoktur.
Sevgi ve saygılarımla.
Ninem rahmetli tabiri caizse bir sosyete kızıydı. Babası zengin ağa bir adammış fazla ezilip büzülmeden rahat içinde büyütmüşler kendisini.’’Kiya’nın kızı’’ diye çağırırdı dedem o da rahmetli oldu nur içinde yatsınlar.Yahu kadın kışın domatesi salatalığı asla ağzına almaz ‘’bunlar gün görmemiş yenir mi bunlar hasta eder adamı’’ derdi.Ömrünün son yirmi senesinde sandığından penisilini, iğnesi, ilacı eksik olmadı.Etine bıçak değmeden öldü gitti.Öldüğünde yüz üç yaşındaydı.Ölümünden iki gün önce kendisini bir doktor muayene etti ağzının içinde yüzlük dişini görünce ‘’ben çok bahtiyar bir adamım yüz yaşının üstünde ve sağlıklı bir hastayı muayene etmekten’’ demişti.Efendim zaman onun için neydi, uzun ve sağlıklı bir ömürdü.
Dedem rahmetli de tam tersi sıkıntılarla büyümüş bir tane abisi savaşa gitmiş gelmemiş nerede olduklarını bile bilmiyor sorduğumuzda ‘’seferberliğe gitti dönmedi oğlum’’ derdi.Kardeşinin biri küçükken hastalık ve yokluktan ölmüş.Bir diğeri evli barklı genç yaşta ölünce iki çocuğu da dedemin üstüne kalmış.Babası Maraş harbinden yaralı dönmüş erken ölünce bütün ailenin yükü sırtına kalmış.Bir askere gitmiş tam dört sene sürmüş.Bin bir güçlükle hayatı boyu çalışarak dişi tırnağı ile kazandıkları ile yaşamış bir adamdı. Zaman neydi onun için çileydi en basit izahı.
Benim içinse bir mikroptur zaman her şeyi yiyip çürüten. İnsan ne yaşıyorsa ona benzer zira ben bir mikrobiyologum. İşim gücüm mikroplar. Şair için yazamadığı zaman tanrısı ya da kaderi.Ya da şairin ömrü dibi delik bir kovanın içinde su sürekli azalan.Bakınız bu anlamda çıkıyor.Ya da tam tersi yarasını iyileştiren çürüyen tırnağını düşüren bir cerrah.yerine yenisini çıkartarak çoğaltan bir süreç.
Buradan şu sonuç çıkar zamanı neye benzetirseniz ona benzer bir orospudur deseniz o da mümkün. Başı ve sonu olmayan düz bir çizgidir de diyebilirsiniz. Tüneldir diyebilirsiniz. vs. vs.Bakın şairin bu kısa şiirinden neler çıktı.
Geniş anlamları ile dimağımızı avuçlayan çok güzel bir şiir.Kendi deyimiyle özenli görkemli sade lafı eveleyip gevelemeden çok geniş anlamlar yüklü bir şiir yazmış şair.Filozof kişiliğini çok güzel yansıtmış.Saygıdeğer şaire ve seçici kurula tüm yorumcu ve takipçilere selamlar.
Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam-
o yazar çünkü
beni.
...
..................
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta