Yazık oldu bu aşka
Bir kalemde silindi yaşananlar
Oysa ne mazimiz vardı bizim
Ne güzel günler yaşamıştık
Gelincikler ovaya yayılır gibi
Papatyalar toprağa sarılır gibi
Toprağa düşen tohum yeşerir gibi
Güneşin şakaklarına akar gibiydik
Bir depremde yitirildik
İklimlerin geçmişine gittik..
Fırtınanın dalları kırdığı
Yaylara kıran girdiği vakitlere geldik.
Sen benden gidince bir deprem sonrasına kaldım
Ben o gün bir başka vuruldum
Sanki kör bir uçurumun dibine konuldum.
Yazık, günah..
Bir sarmaşığın duvarı sardığı gibi
Bir kardelenin karı yarıp açması gibi
Sahrada boy veren bir nergis gibi
Acıyla büyüyen bir yetim gibi severdim seni.
Dudakları çatlamış toprakların mezar sessizliğindeyim
Uğultular beynimde
Hüznün koynunda hayaller düşürüyorum düşlerime
Darağacındayım, ip boynumda
Ve yine sana rağmen seni seviyorum.
Sen aşkı bilmez, halden anlamaz
Gül kanasa umurunda olmaz
Hissiz korkak bir savaşçısın
Kim bilir kime sattın harp meydanında bu aşkı
İhanet senin yüreğinde
Bu aşkın vebali dolanmış boynuna
Ben akmayan gözyaşlarımda
Sırtımdan vurduğun her savaş meydanında
İhanetine rağmen seni seviyorum.
Maziye yazık, yaşananlara günah
Acıların gölgesinde ateşle can veriyorum
Ne seni unutabiliyorum
Ne senden kalanları
Bu acıya dayanamıyorum artık
Unutamamanın bu kadar kahredici olduğunu bilmezdim
İçimi saran bir kanser gibi büyüdükçe büyüyorsun
Ne yaşamanın imkânı var
Ne söküp kurtulmanın
İkimiz de bulunduğumuz noktanın çok uzağındayız
İki ucu ateş alev bir yolun ortasında
Yine acıya rağmen seni seviyorum.
Yazık…
Günah…
Mehmet Zafer
Kayıt Tarihi : 27.4.2018 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!