Sen bilemedin altının değerini
Hep bakır gümüş geçmiş eline
Sarraf bilir altının değerini
Sabırla emekle işler alır emeğini
Bilemedin kıymetini değerini
Biraz daha öğrenmenlisin
Kendine güvemeyi sevmeyi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kısa şiirde anlamlar çok uzundu...
tebrikler/devamına
kişiye hakeddiğinden fazla değer verirsen ya kendini mahvedersin ya da onu kaybedersin demiş atalarımız... sanırım bu şiirle örtüşüyor bu ata sözü kutlarım efendim
saygılarımla
...............HARİKASIN ...........
...............ablam.................
gurbetten saygılar..
selam ve dua ile..
Kolay mı kuyumcu olmak, bir bakışta altını anlayacak? tebrikler.
Sen bilemedin altının değerini
Hep bakır gümüş geçmiş eline
Sarraf bilir altının değerini
Sabırla emekle işler alır emeğini
.............................................
Senin o elmas gibi parlayan yüreğinin değerini bilmeyen hiç bir şeyin değerini bilmezki,kim üzmüş böylesi seni ama bazan imkansızlaşır her şey deger bilinsede garibin günahını almıyalım buradan.Mutlu bayram ve yeniyıllar dilerim,degerli arkadaşım Nesibe
Bıçak üstü ve hasas bir konuyu işlemişsiniz şiirinizde. Fakat bu konular izafidir. Dışarıdan göründüğü gibi olmayabilir bazen. Güzel şiirinize tebrikler. Saygılar.
Sen bilemedin altının değerini
Hep bakır gümüş geçmiş eline
Sarraf bilir altının değerini
Sabırla emekle işler alır emeğini
Bilemedin kıymetini değerini
Biraz daha öğrenmenlisin
Kendine güvemeyi sevmeyi
Yazık ettin bunca emeğe
İçinde yokmuş senin öğrenmek
Boşunaymış bunca dil dökmek.
.............................
Kendini Kral sananlara güzel bir gönderme:)
Umarım ders alınır...
Kutlarım
Sevgimle
Değerlerin kıymetini bilmemek çok acı zamanı geldiğinde bazı şeyler anlaşılıyor ama yaşam bunları telafi etmeye yetmiyor..Tebrikler....atıl kesmen
İçinde yokmuş senin öğrenmek
Boşunaymış bunca dil dökmek.
güzeldi....
anlamak ve anlaşılmak bir şiirimde dediğim gibi...
bütün mesele o bence...
selam ve saygılarımla
kutluyorum
Çok güzel. Elbette.. Değerini bilmeyenlere değer verilirse onlarda kendilerini bir şey sanılar. Ama sorumlu, değeri olmadığı halde değer verilen mi? Yoksa değeri olmayanlara gereksiz fazladan değer verenler mi? Aslında ince bir konu..
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta