Ey fâni sevgili!
Mâlesef seni yâr olacak sandım,
Uğrunda döktüğüm dillere yazık;
Bir tatlı gülüşle cilvene kandım,
Sen diye yandığım küllere yazık..
Baksan ki yüzüne melek andırır,
Nazarların sinsi Şeytân kandırır,
Sevgiye aç gönlü nasıl yandırır,
Sen için derdiğim güllere yazık..
Minik bir testiyken Aşk ile doldum,
Mecnûn'un Kerem'in Ferhat'ın oldum,
Gör ki Leylâ'm Aslı'm Şirin'im soldum,
Peşinden düştüğüm çöllere yazık..
Duysan neler neler geliyor dile,
Haz veriyor senle çektiğim çile,
Gönül bu umuyor sevmesen bile,
Hep sana çıkan şu fallara yazık..
Sâyende dönmüşüm dertli bülbüle,
Yâr serenât yaptım sen misâl güle,
Söz geçer mi sandın âşık gönüle?
Gözlerimden akan sellere yazık..
Bende Aşk olmasa seni kim tanır?
Sendeki naza de kimler dayanır?
Duygular şiirde senle canlanır,
Sazımda eskiyen tellere yazık..
Gelmeni bekleyip dâima durdum,
Vuslâta saatler habire kurdum,
Nereye gittiysen oradır yurdum,
Ardınca yürünen yollara yazık..
Öylesi yaşarım, ölü bir tenim,
Beni benden ettin gayrî bil senim,
Tüm ömrümü Aşkın tüketti benim,
Yeyip bitirdiğin yıllara yazık..
Gönül Kâbe'sinde Aşktır tavâfım,
Ancak âşık kullar idi sarrâfım,
Mecâzi yönünmüş nefse zaâfım,
Adem'de perişân hâllara yazık...
Kayıt Tarihi : 26.2.2017 10:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!