Yazı Bitti, Söz Bitti, Aşk Bitti Şiiri - ...

Gözde Hatiboğlu
384

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Çok şey söyleyesim var ama biliyorum hiç bir şey söylememeliyim sana. Çünkü sen sadece dokunansın yaralarıma tuz misali. Duruyorsun, anlıyorsun belki ya da hiç anlamıyorsun. Susuyorsun, sen sustukça benim içimde patlıyor mayınlar, bir delilik hali oluyor sanki aklımı başımdan alan. Üstelik çok iyi biliyorum senle iligili değil. Çocukluğumda kaybettiğim oyuncaklarımı arıyorum galiba. Sen telefonu açmıyorsun, kapı duvar oluyor ya da başka bir odada. Fark ediyorum ki ben gerilemişim gerilemişim, küçücük ve savunmasız kalmışım. Kendimi bulduğum yerde gözüm yaşlı bir pencere önündeyim. Yoldan geçen arabaları sayıyorum, anne ve babası tarafından vaatlerde kandırılmış küçük bir kız çocuğu oluyorum. Bekliyorum, kimse gelmiyor. Kocaman bir yalnızlık oluyor sonra, içine düşüyorum. Kimse kurtaramıyor beni, kendimce yollar buluyorum işte, tam da orda ben en temel şeyimi, güvenimi kaybediyorum.

Belki sana gelene kadar farkında olmadım iç dünyamın, ya da kaçtım farkında olduğumdan bile fazlaydı çünkü yükü. Güvensiz bağlarla güvenli görünen ilişkiler yarattım. Kendi krallığımda, kendi kurallarımla, aşka bahane yaşantıların sonunda gördüm ki kalbimden uzaklaşmıştım. Hatta o kadar büyüktü ki korkular hem kendimden hem de sevdiğim şehirlerden kaçmaya hazırdım. Nasıl öfkeli bir hal şimdi anlıyorum. Seni ilk fark ettiğim yer de aslında öfkelerimin tam ortasıydı. Çakıl taşlarıyla dolu bir sahilde yürüyordum ve ayaklarım yara bere içindeydi, kalbim ağlıyordu. Sen minik bir cam parçasıydın, bir an üstüne güneş vurmuş, doğunun gözlerimi kamaştıran ışığıyla parlamıştın. Şimdi sözcüklere sığmayan bu tasvirime bakma, bir saniyeden fazla değildi o an. Sonra gece yarısı oldu, ışığın söndü, belleğimin karanlık odalarında kaldın, unuttum.

​ Hızına yetişemediğim zaman, cesur tavrılarıma rağmen eksikliğini fark ettiğim güven, hızlı ve kararlı planlarla hayat değiştirmem, insanlara aldığım mesafem, daha güçlü daha mutlu ama daha az duygulu hallerimle bugüne geldim işte. Aşka küskündüm bir de. Hayatıma, en çok da başka hayaller peşindeyken, gider ayak yaklaştırmama kararı almıştım. Gardiyanlar kalp kapımdaydı. Zaten kapıdan geçen sadece birkaç kişi olabilmişti. Şimdi emir büyük dedim kendime, kapa kalbini bak önüne. Bir divan vardı ama uzandığım, tüm gardiyanlarımın savunmasız kaldığı, güvenli bir geleceğe dair umut veren, sevgiye kapını aç diyen, güvenli bir alanda bir divan vardı senden önce. Sonra sen geldin. Gitti gardiyanlar.
​ Şimdi durduğum yerden bakıyorum, bir tuhaflık var. Kalbim açık kalmış, sen yoksun, gardiyanlar yok. Ben nerdeyim? Aşk bildiği oyuna hazırlanıyor, sevemeyeceğim yerlerdeyim. Pencerenin önünde oturmuş gözleri yaşlı halimle geride, yıllar öncesindeyim. Kandırılmış, yalnız ve güvensizim. Söylediklerine inandığım sevdiklerimin, davranışlarındaki tutarsızlığa şaşkın haldeyim. Ağlıyorum. Ağlıyorum. Ağlıyorum. Hiç mi bitmez gözyaşı. Sana bağlıyorum belki kaygıları, sana sarıyorum belki sözümü yükselttiğim konuşmalarda. Derdim sen değilsin oysa, farkındayım. Sen neyin farkındasın bilmiyorum, ilgilenmiyorum. Sana kaygılarımı anlatışıma da şaşıyorum. Nasıl bir yakınlık sana duyduğum, anlayamayışından biliyorum oysa gerçek olmadığını.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta