Yazı 078 ŞİRK. Şiiri - Necdet Erem

Evet, baba sulbünde sperm olarak kim tarafından var edildik?
Anne rahminde kim besledi dünyada yaşayacak his,duygu ve organlar ile donattı?

O aciz halimize rağmen, dünyaya getirip yeryüzünün halifesi, yaratılmışların sultanı,
Zat-ı Zülcelalinin muhatabı makamına oturtan kimdir?

Maalesef, yaşam yolundaki yardımcılarımız olan hizmetçi mahlukları hayatımızın sahibi ve hâkimi zan etmenin yanılgısı ile paramıza, malımıza, makamımıza, ilmimize, soy ve sopumuza güvenme ve dayanma gafleti içine düştük.

Oysa içimize elimiz, dışımıza gücümüz yetmez.
Biz yaşam adına yaratılmış olan her şeye muhtaç iken Âlemlerin Rabbi Olan Allahtan gayrıya bel bağlıyor ve güveniyoruz.
Ne garip.

Adına HAVA deyip kıymetsiz şeyleri zikrederken havadan sudan diye bahsettiğimiz hayati ihtiyacımızın ne temininde bir ücret, nede kullanımında bir zahmet ve külfet yüklemeyen Rahmanurrahimi bilmeyecek derecede aptal, görmeyecek kadar kör olduk.

Bugün var olan güvendiklerimizin yarın yok olacaklarını, yok olanları görmemize rağmen düşünemedik.

Unutmayalım ki!
Her şeyi yoktan var eden Yüce ALLAH’tan (C.C) başka her kime güveniyor, bel bağlıyor, herkimi aşk derecesinde seviyor bağlanıyor, korkuyor ve itaat ediyorsak!

Adı ne olur ise olsun;
O’nu kendimize ilah ilan ediyoruz.

Yakında bütün güvendiklerimiz yok olur, sevdiklerimizle aramız açılır, bize karşı kalpleri katılaşır, sevgi ve yardım kapılarını yüzümüze çarpar, bizi bir dilenci gibi kapı kapı dolaştırırlar.

İhtiyaç duyup çağırdığımızda sesimizi duyan, duyup ta yardıma koşan olmaz.

Bütün bunların sebebi;
Yerlerin ve göklerin tek ve bir olan sahibi hakikisi ve maliki ebedisi Allah’tan başkasına güvenip bel bağlamış, sevip te ölçüsüz bağlanmış olma cehalet ve ihanetinde gizlidir.

O’nun nimetlerini başkalarından bilmek, mülkünü şeriklere taksim edip şirke girmek demektir.

Hafizenallahu ve iyyakum.