Zaman ihtiyarladıkça KUR'AN GENÇLEŞİR.
İlim ve bilim geliştikçe;
Kur'adaki ilahi iddiaların güncellenip;
Afaki iddialar olmaktan çıkıp, inkar ve itiraz edilemez gerçekler olduğu ortaya çıkıyor.
İlimin hamasete tahammülü yoktur.
Din de hamaseti kabul etmez.
İlk emri OKU olan bir dinin cehaleti kabul etmesi,
cahiller ordusuna dönüşmesi düşüncesini kabul etmek mümkün değildir.
Fakat maalesef İslam kültürü geçmiş zamanı şartlarından kaynaklanan okumadan çok dinlemeye dayalı geliştiği için DİNLENEN Allah değil Allah adına konuşanlar oluyor.
Hiç bir insan masum olamayacağı hakikatinden harekete;
Toplum da yaşanan aksaklıklar, görülen noksanlıklar, rahatsızlık veren toplumsal rahatsızlıklar;
Bu sıkıntıları his edip, problemleri çözme sorumluluğu duyan bilge ve bilgili kişiler, çoğunlukla samimi, halis ve art niyetsiz irşat ve tebliğ adı altında kendilerine vazife çıkarıp işe başlamalarına rağmen;
Olayların akışı, ihtiyaçların baskısı, etraflarında toplanmış olan insanların her insanın nefsini okşayan ve hoşuna giden ölçüsüz itimat, iltifat ve alkışları, bazı güç odaklarının yakın takip, baskı veya gizledikleri art niyetli destekleri, kendisini mürşit görme yanılgısı dinlenme konumunda olan kimseleri gerçek amaçlarının dışına çıkmak zorunda bırakıyor.
İŞTE İP O ZAMAN KOPMUŞ OLUYOR.
Elde etmiş oldukları itimat ve otorite etraflarında robotlaşmış sürülerin hayat bulmasına vesile olup, itimat ve iltifatlar, istismarlara yol açıyor.
İnsanın en zayıf noktası,
ölçüsüz itimattan kaynaklanan itibar ve iltifattır.
İslam alemindeki yozlaşmanın, cehaletin, İslam dışı düşünce ve davranışların yaygınlaşması; İslam’ın kusurlu, yanlış veya noksanlığından değil, insanların severek inandıkları, itimat edip bağlandıkları insanların yanlışsız, hatasız, kusursuz ve günahsız olduklarını düşünerek KUTSAMA ZAFİYET, CEHALET VE DALALETİNDEN kaynaklanmaktadır.
Dünyada bütün sosyal problemler İNSAN KAYNAKLI olduğuna göre önce insan tanınmalı, zaafları bilinmeli ki insanlığın sorunları çözülme şans ve imkanına kavuşsun.
Bu gün İnsanın tanınması, insanı insan yapan, bütün problemlerine kaynak teşkil eden fiziğe tabi olmayan ve hiç bir konuda sınır tanımayan his ve duygularının veriliş nedeni, meşru ve makul kullanım alanları ile DİNLERDEN başka ciddi olarak ilgilenen herhangi bir bilim ve ciddiye alınabilecek kurum maalesef yok.
Sadece İNSAN KAYNAKLI sorunlar ile uğraşılıyor, çare ve çözümler aranıyor.
Teşhis ve tespit edilip nedenleri bulunmayan hastalıkların tedavisine çalışmak, BATAKLIĞI KURUTULMADAN YAPILAN SİVRİSİNEK AVINDAN FARKSIZDIR.
İSLAM İNSANIN VE İNSANLIĞIN SORUNLARINI ÇÖZMEYİ HEDEFLER.
ALLAH YARATTIĞI KULUN ISLAHINI, DOĞASINDAN KAYNAKLANAN ZAAFLARINI, HİS VE DUYGULARININ VERİLİŞ AMACI, MEŞRU VE MAKUL KULLANIM ALANLARINI BİLDİĞİ İÇİN, İNSANIN VE İNSANLIĞIN ISLAH VE TERBİYESİNİ İNSANLARDAN DAHA İYİ BİLİR.
ÇÜNKÜ O İNSANI MELEKLERİ KISKANDIRACAK MÜKEMMELLİKTE YARATIP, MÜKEMMELLİĞİNE SADAKAT İLE İMTİHAN EDENDİR.
BİR ŞEY NE KADAR MÜKEMMEL İSE, RİSK VE TEHLİKE ORANI DA O KADAR YÜKSEK OLDUĞU TEZİNDEN HAREKET ETTİĞİMİZDE;
KAİNATA ANLAM VE DEĞER KAZANDIRAN BU MÜKEMMEL MAHLUKUN, YARATILIŞ AMACINDAN SAPTIĞINDA ŞEYTANLARI BİLE ÜRKÜTECEK BİR MAHİYET KAZANACAĞI GERÇEĞİDİR.
İslam insanı şeytanlardan ve şeytanlıklardan koruma ve kurtulma adına yaratıcı tarafından gönderilmiş olan emirler ve yasaklar manzumesi, gerçek hayat standardı olan CENNETİ KAZANDIRACAK HAZIRLIK PLAN VE PROGRAMLARININ ADIDIR.
İslamdan ve Kur'andan anlaşılması gereken ve alınması gereken mesaj bu olmalıdır.
Necdet EremKayıt Tarihi : 24.12.2016 13:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!