İnançsız yaşamayı marifet zanneden, felsefeci olduğu iddiasında bulunan çağdaş bir filozofa!
Sorularımı aşağıya kaydetmiş olup, hiç bir tereddüde mahal kalmayacak bir netlikte beyan etmişim. Ve sorularımı tartışacak da değilim. Ancak makul ve mantıklı cevap bekliyorum.
Ben köre renk, sağıra ses, kendisini var eden ruhunu, düşündüğü aklını inkâr edecek kadar akıldan mahrum kimselere, Allah inancını anlatacak tartışmaya açacak kadar zaman israfından yana olan birisi değilim.
Beni yanlış anlamışsınız.
Allah’ın yarattığı kâinatı, verdiği göz ile gören, yarattığı sesleri verdiği kulak ile işiten, mahlûkları el ile tutan,
yolları ayak ile yürüyen ve sahip olduğu bu uzuvlar bir ömür kullanmasına rağmen, nasıl işlediklerini dahi bilmeyen;
En muhtaç olduğu hayati malzeme olan havanın temininde ücret, kullanımında zahmet vermeyen, Allah’ı göremeyecek kadar “anadan doğma” körlere renk tarifinden farksız olan bir işle uğraşmaya niyetim yok.
Yalnız, hayatın bunca zorluk ve sıkıntılarına rağmen ahirete inanmadığınızdan dolayı, hangi akıl ve umut ile yaşam mücadelesi verdiğinizi anlayamadığım gibi.
Kendi kaybettiğiniz değerleri, insanlığın elinden alma ve insanlığı kendi düştüğünüz bataklığa hangi hakla çekmek istediğiniz soruyor ve sorguluyorum.
İnkâr ile ne kazandınız?
İnsanlığa ne kazandıracağınızı düşünüyorsunuz?
İnsanlığı adil ahlaklı olup bencillikten uzaklaştırma adına hangi tezleriniz ve tedbirleriniz var.
Ahiretsiz, hesapsız bir hayatta adil, ahlaklı, dürüst ve fedakâr olmak bir fantezi ve belki de ürettiğiniz insan tipinin en yaygın söylemi olan sadece enayilikten başka bir adı olabilirmi?
Azgınlaştırdığınız ve mütecaviz hale getirerek kendinize ilah ilan ettiğiniz nefsiniz ve nefsinizin insan onuruna yakışmayan ve doymak bilmeye arzularını hangi değerleriniz ile kontrol altına alacak;
Kendisinden başkasını düşünmeye vakit bulamayan bencil, uçkurunun kölesi midesinin hamalı insan tiplerinizi sevgi, şefkat, merhamet, fedakârlık, vicdan gibi manevi değerleri yok sayarak, hangi oto kontrol ile ıslah edip insana yakışır izzetli ve onurlu bir hayatı tercihe ikna edeceksiniz?
İnsan doğasındaki sonsuz arzu, sınırsız istek, ebedi hayat ihtiyacını hangi mal, makam, şehvet, şöhret ve servet vaatleri ile tatmin edeceksiniz?
Çektirdiğiniz albümler dolusu resimler, akıllı telefonlarla kaydederek ölümsüzleştirdiğinizi zannettiğiniz videolar, ruhunuzdaki ölümsüzlük arzusunu gerçek manada tatmin edecek ve size ebedi bir yaşam kazandıracak mı?
Siz aldanmış ve kaybetmiş olabilirsiniz, düşen düşeni ister içgüdüsü ile hareket edip, insanlığın huzur ve saadet kaynağı olan İNANÇTAN o pis ellerinizi çekiniz.
Menhus düşünceleriniz ile kendinizi zehirlediğiniz gibi insanlığı da zehirlemekten vazgeçiniz.
Elinizi uzattığınız değerlerin yerine hangi değerleri koyacaksınız? Bunları çok merak ediyorum.
Siz istediğiniz kadar, inkâr bataklığının kokuşmuş düşünceleri ile kendinizi oyalayıp sonunu belirlemekten aciz olduğunuz sıkıntılı hayatınızın hüsran dolu sonuna doğru ham hayaller ile yürüyünüz.
Önce niçin yaşadığınızın cevabını bulunuz. Sonra başkalarının nasıl yaşayacağı hakkında akıl hocalığı yapınız.
Ben herhangi bir moral değere inanmayan insanların,
inanacak kadar akıllı, sonu sıfır olan bu zorlu hayattan kurtulmalarını sağlayacak olan intiharı seçecek kadar CESSUR OLMADIKLARINA İNANAIYORUM.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Felsefeniz ne diyor?
Ben ve düşünen insanlar bunu çok merak ediyoruz.
Necdet EremKayıt Tarihi : 14.9.2010 13:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Erem](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/09/14/yazi-056-filozof-gecinen-birisine.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!