Yazı 054 Oruç Şiiri - Necdet Erem

Ramazanda vücut binasının giriş kapıları olan, Ağız, Burun, Göz ve Kulak gibi organlar oruç ibadeti ile kontrol altına alındığından, Oruçlu bir mü-min için Şeytanlar zincire vurulmuş olur.

Mü-min için şeytanların zincire vurulması demek, cennetin kapılarının açılması, cehennem kapılarının kapanması manasına gelir ki.

Efendimiz de bunu bize hadisi şerifleri ile müjdelemiştir.

O zaman şeytanlar ile aramızda engel teşkil edecek oruçlarımızı, sadece ağzımızı yeme ve içmeye kapatmakla değil, gıybet dedikodu, yalan, iftira, kıymet ifade etmeyen boş sözler ve gayri ahlaki konuşmalardan da korumalıyız.

Gözümüzü nefsin hayvani hislerini tatmin için onurumuzu zedeleyecek şeylere bakmada değil, kâinatı Allah (cc) Hz.lerinin sanatlarının teşhir edildiği bir sergi niteliğine getiren tefekkür nazarı ile bakmaya tahsis edip, marifet kazandıran bir organ olarak kullanmalı ki, haramların aleve benzer ateş dilleri ile ruhumuzu esir alıp hasret, haset, şehvet ve nefret ateşi ile hem dünyada hem ahirette yakmasın.

Kulaklarımızı, dilini korumayanların, çirkin değersiz, seviyesiz sözlerini, isyan, inkar ve şehvet dolu cehennemde yananların canhıraş feryatlarını andıran gayri ahlaki şarkı ve benzeri vaveylaların gürültülerini dinlemeye değil;

İnsan onuruna yakışır, ilim ve marifet dolu dünya ve ahiret saadetine vesile olacak Kur’an kıraatleri, ilahi ezgileri, hakikat neşidelerinin terennümleri ile ilmi müsahabe sözlerine açmalı ki o kulaklardan şeytan girmesin, kalbi ifsat, aklı mecnun etmesin.

Burnumuzu da elimizden geldiği kadar, günümüzün haddi aşmış mahluklarının günahları sebebi ile cehennemde yanan bedenlerinin yanık et kokuları sayılabilecek nefsin hoşuna giden şehvet kokularından korumalı ki hayal gayri meşru sahneler üretip insanın iradesini nefsin eline verip şeytana girecek menfezler, kapılar açmasın.

Bir kalenin düşürülüp işgal edilmesi ana kapılarından giriş ile değil;
nöbetçilerin gafletinden veya içerideki hainlerin ihanetinden yararlanarak açılmış olan menfezler veya sarkıtılmış olan ipler ile mümkün olabilir.

İşte iman kalemizin işgali, cennet sermayemiz olan ibadetlerimizin şeytanlar tarafından çalınması, his ve duygularımıza vermiş olduğumuz ufak tavizler, şeytanlara açmış olduğumuz menfezler ile gerçekleşebilir.

His ve duygu menfezlerini iman şuuru, sabır silahı, sevgi sermayesi ve ibadet bekçisi ile şeytan ve şeytanın vekili konumunda bulunan iman ve ahlak düşmanlarına ve düşmanca saldırılarına karşı kapamayanlar hırs ve hasetten, haram ve günahtan korunamayacağı gibi, kendilerini dünyada sefahet ve sefaletten, ahirette cehennemde cayır cayır yanmaktan kurtaramazlar.

İşte Ramazan şeytanın giriş menfezlerini kapama eğitiminin yapıldığı his ve duyguların kontrol altına alınarak zararlılardan korunmanın, yaşanarak, tatbiki öğrenildiği nurlu ve bereketli bir ay olup;

Ramazanda kazanılmış bulunulan irade gücünün, ömrümüz boyunca düşünce ve davranışlarımıza yansımasını sağlayacak Oruç ibadetini sadece ağzımızı yeme ve içmeye kapatmaya değil;

Beş duyumuz ve onların malzeme ve materyal toplamış olduğu, akıl, ruh, his ve duyguların ıslah ve terbiyesine vesile bilip öyle değerlendirmeli ve değerini bilmeliyiz.

Ki hadisi şerifteki “öyle oruç tutanlar var ki tuttukları oruçtan aç kalmaktan başka bir istifadeleri yoktur.” hükmünün mağdurlarından olmayalım inşallah.

Allah’ın rızasını kazandıracak gerçek manada oruç tutanlardan olmamız dilek ve temennilerimle,

Ramazanınız Baisi rahmet sebebi mağfiret olsun.