Hz. Mehdi Geldimi?
Evet dünyanın durumu özellikle Müslümanlar için hiçte iyi değil.
Savaşlar İslam coğrafyasında, kanı dökülen Müslüman. Ne gariptir ki, Müslüman kanı döken de yine Müslüman.
Hz. Mehdi gelmiş mi?
Gelecek mi diye soruyorsunuz.
Evet Hz. Mehdi gelmiş veya gelecek.
Her asırda İslam alemi içinde büyük zatlar yetişir.
Bu zatların çoğu irşat ve tebliğ vazifeleri yaparak, Müslümanları iman, ibadet, ahlak ve adalet yönünde şekillendirip yapılandırırlar.
Sizin sorunuzun muhatabı olan Hz. Mehdi, ahir zamanda gelecek dünya çapında büyük vazifeler yapacak alemi İslam ile beraber dünya insanlığını da dinsizliğin pençesinde acı çekerek yok olmaktan kurtaracak olan Mehdi-yi azamdır.
Mehdinin gelmesi için önce deccal denen, din insan ve İslam düşmanı olacak olan şahıs gelecek.
Dünyayı yaşanamaz hale getirip insanlığın kahir ekseriyetini ahlaksızlık yolu ile imansızlığa mahkum edecek.
İnsanlık imansızlık ve ahlaksızlık sarhoşluğu içinde, nereden geldiğini, kim tarafından, niçin gönderildiğini ve nereye gittiğini yani zorlu ve zorunlu hayatı sonuna kadar niçin yaşadığını sorgulama mantığını kaybedecek.
Hz. Mehdi insanlığın ahlaksızlık bunalımı içinde, imansızlık bataklığında boğulma seviyesine geldiği dönemde gelir. Ve gelmelidir.
Önce iman, ahlak, adalet kalelerini onarıp, insanlara İNSAN olduklarını hatırlatır.
Hayatın zorluklarına rağmen sonucu itibariyle sadece YOK OLMAK için yaşanamayacağını düşündürür.
Allah ve ahiret inancının hayatın zarureti halinde düşünülmesini sağlar.
Gerçek manada Allah’a ve ahitere inanan insanlarda adil, ahlaklı bir çizgi takip edip, dünyayı yaşanabilir bir hale getirir.
Mehdi inanç ve deccal düşüncesi İslam’da hazırcı ve tembelliğe teşvik halini almış.
Birisi gelecek veya gelsin bizi kurtarsın.
Bu anlayış sakat ve yanlıştır.
Asla kabul edilemez.
İslam’da mehdi ve deccal anlayışı dikkat ve hassasiyet sebebi olmalıdır.
Yani nerede bir fitne kaynatılıyor ise orada deccal veya deccal ordusunun neferleri var deyip; zaman, imkan ve şartlar neyi gerektiriyor ise o fitneyi söndürme adına üzerine düşen vazifeyi yapmak.
Yine nerede imana, Kur’an’a, İslam’a ahlaka, adalete, insana ve insanlığa hizmet eden insanlar varsa onların bu davranışlarını Hz. Mehdinin faaliyet ve çalışması alanında kabul edip saflarında yer almak, mücadelelerini desteklemek ve dünya insanlığının saadeti ebediye müjdeleri ile tanışmasına yardımcı olmak şeklinde anlamalı ve kabul etmeliyiz.
Bütün bu yazdıklarımdan sonra;
Yakın geçmişimizde dünyada yaşanan gelişmeler takip edildiğinde, deccaliyetin İNKAR-I uluhiyet olarak MATERYALİZM, ATEİZM VE AYNI ZAMANDA ALDATICILIĞI İLE İNSANLIĞIN SAADETİ EBEDİYESİNİ TEHDİT EDEN;
İNSANI BİR TÜKETİM ARACI HALİNE GETİREN, SÜFYAN VAZİFESİ GÖREN VAHŞİ DİYE ADLANDIRILMASINA RAĞMEN, BÜTÜN DEĞERLERİ YOK EDİCİ KORKUNÇ HALİ İLE CANİ VE CANAVAR KAPİTALİZM olduğu;
Bunun yanı sıra Allah’ın varlığının, birliğinin, ölüm ile hayatın son olmadığının akli deliller ile insanlık alemine ıspatlama mücadelesi veren ilim ehli Müslümanlarında Hz. Mehdinin askerleri veya arkadaşları olduğu düşüncesi ile hareket etmeli, O Hazret gelmişse işini kolaylaştırmalı.
Gelecekse ona hizmet alanları ve ortamları hazırlamalıdır.
Mehdinin, Allah olmadığı gibi elinde sihirli bir değnek olup dokunduğu her şeyi doğrultup, olayları hiç zahmet çekmeden, gayret göstermeden çözecek bir SİHİRBAZ olmadığı da bilinmelidir.
Onun için Mehdi beklemeye gerek yok.
Hiç birimiz mehdi olmasak ta, hepimiz birer mehdi sorumluluğu içinde çalışıp, yorulup terlemez sek mehdi gelmeyecek.
Veya gelmiş olsa bile o büyük vazifenin ifasında yalnız ve yardımcısız bırakıldığı için muvaffak olamamış ve olamayacaktır.
Allah’ın Hz. Mehdi ile vadettiği saadetli günler bir başka bahara kalacaktır.
Demek ki her şey insan için, insana bakıyor, insanla başlar ve insanla biter.
O zaman yapılması lazım gelen en büyük vazife, insan olmak ve her alanda insanlığımızı koruyabilmektir.
Kamil insan olmadan, Müslüman olduğunu iddia edenler ise İslam’ın da insanlığında YÜZ KARASIDIRLAR.
Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 12.9.2013 17:44:00
Kayıt Tarihi : 12.9.2013 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)