Yazı 041 Dil Üzerine Şiiri - Necdet Erem

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Yazı 041 Dil Üzerine

Bugün yine haddimi aşarak siz değerli dostların dikkatine hepimiz için çok önemli gördüğüm bir konuyu arz etmek istiyorum. Hata ve kusurumuz varsa af ola!
Saygılarımla.

Dil;
Yaşam adına çevremizdeki eşya ve hadisler arasındaki münasebetlerimizin temin ve tesisinde kullanılmak üzere istifademize verilmiş, normal şartlarda kullanmakta olduğumuz beş duyumuzun değeri takdir edilemeyecek kadar büyük ve önemli olan duyu ve organlarımızdan biridir.

Mahiyet itibariyle bir kas tan öteye hakkında fazla bir bilgiye sahip olmamakla beraber, her an kullanmamıza rağmen nasıl kullandığımızın da maalesef farkında değiliz.

Niçin verildiğini düşünmeden, nasıl kullanıldığını bilmeden, rast gele değersiz ve risksiz zannedip sorumsuz bir şekilde kullanmanın acısını, azabını, sorumluluklarınıda hayatımız boyu ağır faturalar ödeyerek çekmekten ve çevremizede çektirmekten kurtulamıyoruz.

Dil;
Biyolojinin tespiti ile beş, tasavvuf büyüklerinin bildirdiğine göre on duyu gibi; doğru kullanımı ve zararlarından korunulması din ve genel ahlak kuralları dikkate alınarak kullanılması ile mümkün olan, hemcinslerimiz ile iletişim sağlamada kullandığımız diğer duyularımızla organize çalışan bir his, uzvu ve yetenek müştereği ile hizmetimize verilmiş önemli bir organımızdır..

Yoksa dünya adına sahip olmak istediğimiz halde nasibimizde bulunmayan nimet ve imkânların hasreti; o nimetlere sahip olanlara karşı, içimizdeki haset ateşini tutuşturup, düşmanlığa dönüşerek her türlü fitneye sebebiyet verebilir.

Haset ise gıybetin tetikleyicisi olur.
Adavet denen düşmanlık damarını tahrik eder.
Sevmemiz gereken dostlarımız hakkında içimizde bir öfke, kin ve düşmanlık hissini uyandırır.

Kendi dünyamızı stres rüzgârlarına açarak, hem dünya hayatımız, hem ahiret hayatımız adına büyük zararlara muhatap oluruz.

Efendimizin çok yaygın bilinen bir hadisi şerifi ile dilin ıslahına dikkat çeken ölümsüz sözlerinde;

Islah edilmesi sonucu cennete girebileceğimizin taahhüt edildiği iki et parçasından birisinin dil olduğunu görüyoruz.

Yine bir başka hadisi şeriflerinde sadakanın faziletlisi kişinin lisanını zararlı sözlerden korumasıdır.

Dil ıslah edilmediği takdirde, en değerli bir yetenek veya organımız iken, hem ferdi, hem cemiyeti tehdit eden en tehlikeli muzır bir silaha dönüşmesi engellenemez.

Bu büyük tehlikelerinin yanı sıra, aynı ölçüde hayata renk katan ve hayatı bütünleyen büyük faydalarının olduğu da unutulmamalıdır.

Islah ve terbiye edilmiş bir dil, hakkı tebliğde, hakikati neşirde, dostlukların kurulup gelişmesinde ve devamının sağlanmasında kullanıldığı takdirde, insan olmanın vazgeçilmez saadet ve mutluluk kaynağıdır.

Bu konuyu en veciz ve en güzel bir ifade ile,
yine DİL ile, dilin afet ve saadetini tebliğe tercüman olmuş, Yunus’umuza kulak verdiğimizde, her şey ayan beyan ortaya çıkıyor.

Söz var ki kese savaşı.
Söz var ki kestire başı.
Söz var ki ağulu aşı, (ağu= zehir.)
Bal ede yedire bir gün.

Yine:
*Her ne gelir bana benden gelirse,
Başım rahat olur dilim durursa.*
*Dilim, dilim, etti beni dilim.*
*Dilin kemiği yoktur ama kemiği kırar.*

*Bıçak yarası geçer ama dil yarası geçmez.*( la edri )
Gibi nadide sözleri bizlere en değerli bir kültür ve ahlak mirası olarak bırakmış olan, İslamiyet’in ve insaniyetin büyüklerini saygı ve rahmet ile anıyor;

O kameti bala insanlık âleminin güneşlerine, hayat yolumuzun kutup yıldızlarına yaptıkları uyarı ve ikazlarından dolayı minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 12.3.2010 10:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem