Yazı 004 VE MELAİKETİHİ. Şiiri - Necdet ...

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Yazı 004 VE MELAİKETİHİ.

Bismillahirrahmanirrahim,

Sevgili Kardeşlerim,

Önceki yazımda, İman esaslarının birincisi olan, ALLAH’A iman ve gereği ile birlikte Yüce Yaratıcımız, Âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c) Hazretlerinin Ulûhiyet sıfatlarını kısa izahlar ile tekrar etmeye çalıştım.

Bu yazımda ise yine İman esaslarını sayarken ikinci sırada yer alan VE MELAİKETİHİ yani Allah’ın meleklerine iman etmenin gereği ve aka-id (dinin teorik kural ve kuramlarını inceleyen imani ilimler) kitaplarımızda belirtilmiş olan bazı melaike-i kiramın isimleri ile bize bakan yönlerini anlatmaya çalışacağım.

Allah’ın kudretinin icraatına perde (sebep) olarak kullandığı, nurdan yaratmış olduğu metafizik âlem boyutunda ve o âlemin hayat standartlarında varlıklarını sürdüren,
Allah’a iradesiz itaat ve ibadet ile mükellef olup, fizik kurallarına tabi olmayan, nurani mahlûklara melek diyoruz.

Kudretinin icraatına derken asrımızın beyin yapıcısı Büyük Üstad Bediuzzama Said NURSİ Hz. lerinin ifadesi içinde:

“ İZZET VE AZAMET İSTERKİ, ESBAP PERDEDARİ DESTİ KUDRET OLA AKLIN NAZARINDA.”

Yaratıcı Allah olmasına rağmen her şey bir sebep ile vücuda geliyor,
fakat hiçbir sebep ortaya çıkan sonucu izah etmeye kafi değil.

Demek ki toprak ağaca ağaç meyveye sebep ve perde olduğu gibi,
meleklerde yapmış oldukları işlerinde Allah’ın kudretine bir sebep ve perdedir.

Melekler genel olarak Mukarrep ve Müekkel olmak üzere iki guruba ayrılabilir.
Mukarrep meleklerden bizim bildiğimiz ve bilmemiz gerekenler:

1- Ruhul Eminde denilen. Cebrail (as.)

Yaratılışının gerçek gaye ve maksadını Allah bilir.
Fakat bizim bildiğimiz ve vazifesinin bize bakan yönü;
Allah’ın kullarının dünya yaşamında gerçek huzur ve mutluluğunu temin edecek olan güzel ahlak ve gerçek adaletin kurallarını, Ahirette de cenneti kazandırma yollarını bildirmek üzere peygamberlere vahiy getirmesidir.

2- Mikail (as.)

Yine yaratılışının genel maksadını onu yaratan Allah bilir.
Bize ve dünya hayatımıza bakan yönü itibariyle tüm canlıların rızıklarının tanzim ve taksimi noktasında Allah’ın emirlerini hayata geçirmek. (Tabiat olaylarının kontrolü gibi.)

3- Azrail (as.)

Allah’ın hayat vermiş olduğu mahlûkların, özellikle insanlardan ömürleri bitenlerin ruh emanetini alıp, dünya hayatlarına son vermek.

4- İsrafil (as.)

Dünya hayatı bitip tüm canlıların ölümünden sonra, ikinci diriliş için mahiyeti bizlerce meçhul olup adına SUR denilen ses çıkaran bir aleti çalarak, akıl ve irade sahiplerinin hesaba çekilmek üzere haşir meydanında toplanmalarını sağlamak. (eğitim çavuşunun istirahat için dağılmış olan bölük ve taburları bir düdük sesi ile eğitim nizamında toplanmalarını sağladığı gibi.)

Bunları müteakip yine bizleri ilgilendiren hafaza melekleri.
Yani bizleri habis ruh ve sair mahlukların zararlarından koruyan
meleklere verilen genel isim.

Kiramen katibin denilen sağ ve sol omuzlarımızda bulunup günah ve sevaplarımızın kaydı ile vazifeli melekler…

Münker Nekir;
Kişi kabre konulduğunda, gümrük kapısında pasaport kontrol memuru gibi kimlik tespiti ile mensubiyet (aidiyet – uyruk) belirleyen melekler…

Meleklerin tüm sınıfları Mükkel olmasına rağmen, yukarıda isim ve vazifelerini saydığımız dört büyük meleğin özel görevlerinden ve Allah’a yakınlıklarından dolayı mukarrep veya mukarrebun ismini alan melekler sınıfından sayılmışlardır.

Sohbetimizin başında temas etmiş olduğumuz yaratılmış olan her şeyin hilkatinde ve yaşamlarındaki icraatlarında vazifeli melekler vardır ki bunlara müekkel melaike denilir.

Örnek olarak her yağmur veya kar tanesinin buluttan yere indirilmesi esnasında, kitlesel düşüş ve sel vari akışların olmaması adına, her arabanın bir şoförü bulunması zarureti gibi vazifeli melekler vardır.

Bu vazifeli melekler kâinatta, kudretin sanata dönüştüğü her alanda, kendisini her akıl sahibinin gözüne gösterdiği içindir ki inanmayanlar bile Allah’a ‘tabiat’ dedikleri gibi meleğe de ‘maddenin iç dinamizmi’ demek zorunda kalmışlar.

Allah aklı vermiş olduğu herkese, aklın hakkını vermeyi de nasip buyursun; inat ile imansızlık belasından korusun!

Hepimiz Rahmeti, Merhameti, Nimet ve Mağfireti sonsuz olan Âlemlerin Rabbi’ne emanet olalım.

Not:
Sevgili dostlar, sakın ateistleri inançsız olarak düşünmeyin!
Onlar da inançsız değiller.

ŞUNU KESİNLİKLE BİLİN Kİ AKIL SAHİBİ OLUP TA İNANÇSIZ OLMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Ancak farklı inançlar vardır.
Ateizm de onlardan biridir.

Onların da Tevhit anlayışına dayalı, her şeyi yapan, yaratan, adına ‘tabiat’ dedikleri, tek tanrılı bir dinleri vardır.

Fakat ne yazık ki onların her şeyi yapan ve yaratan tanrılarının hiçbir sıfatı yoktur.
O, kör ve sağır, cahil ve zalim, yarattıklarına karşı ilgisiz ve duygusuzdur.

Ateist dostlar çok akıllı ve zeki olduklarından olsa gerek ki, kabul ettikleri ilahları, onlara karşı sorumlu olmasına rağmen, kendilerinin ona karşı hiçbir sorumluluk taşımadığı esir bir ilah uydurup ilan etmişler.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 23.8.2008 10:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem