Sabırdan bildim gün sayan Sellerde duruldum
Kibirden bildim kin yayan Yellerde kuruldum
mevsimler değişti,bir çift âhulu göz gördüm
Kabirden bildim Göz koyan ellerde vuruldum
Suç kimdedir? Kuru toprak olsa kapılırdı
Görünce gözlerinden akan kutlu yaşlara
Krallardan süs isteseler senden yapılırdı
Sultanlara yâren olmuş yakutlu taşlara
Âdetten mi kuşun yaptığını beşer yıkmaz
Saadetten mi sevdan gönlümü deşer bıkmaz
Gönlüm kağıttan olsa başka kalem istemem
Türküm ağıttan olsa aşka âlem istemem
Çölde hapsolmuş sevdası,habersiz yaradan
Çölden büyük acıların dermanı yaradan
Baki her aşkın pusulası kuzeye bakmaz
Sanma ki her bakışın her gönül de can yakmaz
Güneş çıkmazsa adı kalır mı seherlerin
Savaş çıkmazsa tadı kalır mı seferlerin
Kaç seher güneş gördüm sana denk merhem değil
Kaç sefer savaş gördüm sana denk dirhem değil
Yollarına pusular kursalar esir düşsem
Kaçak mahkum gibi kömür olsa bileklerim
Sen veda kadar gerçek ben sevda kadar düşsem
Saçak kum gibi
Ömür olsa yine beklerim
Sende kayboldum,yazgımı ararım beriden
Virane evim Hiçbir tarafta tutmaz seni
Esende poyraz keçe sararım kırk deriden
Divaneyim binbir Arafta uyutmaz beni
Kayıt Tarihi : 13.3.2023 02:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şimdi ne yakınsın ne uzak Ne tekinsin ne tuzak.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!