Yazdım da Yazamadım Şiiri - İsmail Uysal

Yazdım da Yazamadım


Yazdım, bu güne kadar zulmü de zulmeti de 
Hem zengini, yoksulu hem  dürüst hem hırsızı
Cehennemi de gördüm yaşarken cenneti de 
Kalemime dem oldu ugursuzu, arsızı

Kim bilir kaç karanlık defterde şimdi adım 
Yazdım gün geldi aşkı, yazdım ihaneti de
Kadın yüreğindeki türküyü yazamadım 

Yerde toprağı yazdım, gökte kuşları yazdım 
Derdimi suya verdim, gök çağladı ben sustum 
Hasret hasret biriken ürkünç düşleri  yazdım 
Ağıt düştü dilime söz ağladı ben sustum 

Dışımda dondu şehir, içten içe kanadım
Ağustosa sığınmış  karakışları yazdım
Çocukluğuma sinmiş  öyküyü yazamadım 

Uçuk kaçık hayaller, üstünkörü sevgiler 
Saçların ve elllerin kutsiyeti nerede 
Mecnun saraya sultan, kendi haline güler 
Kalbin kalbe sunduğu emaneti nerede 

Leyla Kerem'e kaçtı, soldum, kalmadı tadım
Dağ yerle bir olurdu mevzu Şirin'se eğer 
Ferhat'taki asırlık uykuyu yazamadim 

Susmuş nice yürekler, kahrolası yalanlar
Sevgili, dile onca günahı yükleyen kim?
Onca yürek içinde hoyratlıklar, talanlar
İyi kim, kötüler kim, arafta bekleyen kim?

Henüz çocuk yaşlarda kırılmışsa kanadım
Nasıl ölecek acep günahımı alanlar
O çocuk kalbindeki korkuyu yazamadım

Yazdım, yumru yumru taş dizilen kursakları
Yazdım, bir kenara ben kırmızı arabayı
Yazdım, kalpteki nasır, sırttaki bıçakları
Sultanı, soytarıyı, ağayı, marabayı

Yazdım ve yazacağım dolana dek miadım
Yüzümüze gülerken, deliren yavşakları
Yazdım da nifak yayan kokuyu yazamadım

İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 12.3.2023 08:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (2)