Bir gül yaprağına yazılan ömrün,
bülbüle hasret kalan yaralı yüzüyüm.
Kahırdan yağmurların ıslattığı dalların,
baharı görmeyen dilsiz hüznüyüm.
Seni nemli hicranlara yazdım.
Uzak bir şehir coğrafyasında yiten,
Işıksız bir gurbet sokağıyım.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Şahane bir anlatım,tebrik ederim, Muhterem kardeşim, Sağol varol. Yaradan bazı kullarına farklı özellikler vrmiş, sizde onlardan biri siniz, şiir işte böyle yazılmalı. Herşey gönlünüzce olsun.Sevgiler..
oktay çöteli-Elazığ
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta