Yazarsın, ya okunur, ya okunmaz

Severdim ya sevilmedim tarafından
Çalakalem, kara kalem karaladığım sayfalar
Her sayfası saman kokan sayfalar
Katlasan kırılacak kalpler gibi sarışın
Arka kapağına Kerat cetveli basılı defter
Ön kapağında ne var göremedim ki
Aklıma düşen cümlenin acelesinden
Arap kızı bakarken penceresinden
Kalemler parmak olurdu, parmaklar harf
Yazardım işte, siyasi, içtima-i ve de edebi bir şeyler
Roman olsa okumaz, şiiri türkü gibi söyler ahali.
Kalemi mahsusuna emir verirse Vali
Ya basarlar, ya basmazlar edebiyatın hali.

Ciddiyetten habersiz yazmalı, komik, işveli
Mecnun Leylasını çıkarsız sevmeli
Oysa gözü Leyla’ya ölen kocasından kalan hurmalıkta
Niye dolaşsın ki Mecnun deli âşık gibi ortalıkta?
Sevmenin bile miyarı, çıkar.
Bekle, Langa Hıyarı çıkar manavın tezgâhından
Neyleyeceğim bu cümlelerin ahından?
Kelime sayısınca hesap sorsalar zor
Cevabım yok ulan, susma hakkımı kullanacağım
Sen yine de sor, sorumsuz duvarın sessizliğine.
Ferhat’ın Şirini geldi yine
Çişi gelmiş kedimin.

Bir adamı, bir kadınla bastılar
Kadını taşladılar, adamı astılar
Sormadılar kim kimdir, kim kimin nesidir
Astıkları adam taşladıkları kadının kocasıymış askerden yeni dönmüş
Hasret giderirken çocuklar duymadan
Ölümü tatmış kadınla adam.
Ağlatsam cümleleri utanır mı ön yargı
Utanmazlar.
Gül dalına asılan şalvarı türkü yaptılar
Türkülü dağlar
Günahsız ölenlere kim ağlar?
“Haydi, yavrum Aybastı”
Hakaret değil ki kastı, oyun havası.
Şıkıdım, şıkıdım ley, ley ley, tey, tey, tey.

Yazarken, korkmadan yazılmaz yazı
Kelime katiline ceza yazılmaz
Cezayı infaz etmeyen vicdan, yazar sayılmaz.
“Söz uçar, yazı kalır” demişler
Söz, söz olunca yıllarca saklamış nesiller
Silememişler, söz, söz olunca.
Molla Kasım’ı bildiniz mi?
Uyananlara geldiniz mi?
Uyanıklar.

Mihrimah sultan cami yaptırmış
Sultanın adıyla meşhur cami
Yapan kimsesiz bir tümsekte yatır
Kadir bilirlik hani?

Bayram Leventoğlu
22.01.2023 Samsun.