'Gözleri her baktığı yere takılıp kalmak istiyor ve o bunları sanki güçlükle ayırabiliyordu.
Bir sedef kadar donuk beyaz yüzünden ara sıra belli belirsiz ürpermeler geçiyordu.
Tekrar söze başladı. Sesinde birdenbire peyda olan bir titreme zor zapt edilen bir heyecan vardı.
'Bana sakın darılmayın'...diyordu.'Boş ümitlere kapılmamanız için sizinle açık konuşmak daha iyi olacak. Ama bana darılmayın...Dün yanınıza geldim...Beni evime götürmenizi istedim...Bugün beraber gezmeyi teklif ettim.Akşam yemeğini beraber yiyelim dedim. Adeta size musallat oldum.
Fakat sizi sevmiyorum ne yapayım? Sizi belki hoş, hatta cazip buluyorum, belki de şimdiye kadar tanıştığım erkeklerden ayrı taraflarınız olduğunu görüyorum, ama bu kadar...Sizinle konuşmak,birçok şeylerden bahsetmek, münakaşa kavga etmek...Darılmak, tekrar barışmak bunlar muhakkak ki beni memnun edecek...Fakat sevmek? Bunu yapamıyorum...Şimdi ne diye durup dururken bunları söylediğimi merak edersiniz...Dediğim gibi başka şeyler bekleyerek ileride bana darılmayınız diye.Size ne verebileceğimi şimdiden bildireyim ki, sonra sizinle oynadığımı iddia etmeyesiniz'...
tuzak ev,dilsiz baba,yenik anne...
İşte hepsi bu...
Hayallerini yak,evi ısıt.
Gideceğin en büyük oda arka odan.
İçerden sesleri geliyor annenle babanın,
Oğlumun bana hediye ettiği, okuduğum zaman anlatılamaz bir duyguya kapıldığım eşsiz bir roman.
Böylesine derin etki eden, unutamadığım nadir romanlardan biri. Belki de en güzellerinden... Sevgili oğlum Cem'in 1998 yılında hediye ettiği bu romanı tekrar zevkle okuyacağım.
Teşekkürler sevgili Nimet Hanım...
2013 yılında size sevgi,huzur, mutluluk ve güzellikler diliyorum...
Her şey gönlünüzce olsun... Hâlenur Kor
Saygıdeğer Nimet hanımefendi, methini duyduğum bu eseri arkadaşlarımıza tanıtmak, kitap okumaya meylettirmek isteğinizi saygıyla karşılıyorum.
Saygımla ve sevgimle efendim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta