Ne zaman böyle olduk biz?
Evdeki büyüttüğüm çocuğuma kızamam.
Bin bir maharetli sözcük bilirim,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Edebiyat edebinde sataşma da olur,
Anadolu âşığında atışma da olur,
Fikirde, düşüncede çatışma da olur,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Esası, kinaye eylesem kalem elimde,
Sert mizaç kullanamam ki dilimde.
Sanatın yüzüne tükürüldüğü günde,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Yazar yazdığından öd(ü) patlarsa,
Yandaş zirveye bir adımda atlarsa,
Kadı suçumuzu bine katlarsa,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Diyelim ki yazdık, vardık karakola,
Ne anlatacağız nöbetçi memura?
Binsinler sırtımıza, yatalım kambura,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Eskiden vekil hizmetçi olurdu,
Çünkü asıl karşısında dururdu.
Yanlışına bakan mizahta bulurdu,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Suçu yok kimsenin, kendimiz yaptık,
Din, iman diyenlere âdeta taptık.
Biraz para görünce yan gelip yattık,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Kalemsiz Şair şu an kendi kuyusunu kazıyor,
"Kalemim yok," diyor, düşlerle yazıyor.
Bu işte bir tezatlık var, içten seziyor,
Hikâye, roman, mektup, şiir yazamam.
Kayıt Tarihi : 11.11.2025 02:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!