Daktilonun şaryosunda sıkışan sözcükleri
Aşk caddesine kaçan intifada savaşçısıydı.
Daha küçük bir kızken buruşturulup atılmıştı duyguları
Bozulmuş siyah saçlarının fönü gibi düzeltti onları..
Gözlüklerinin camlarına değen kirpiklerine kızdı,
Kesti onları..
Yoksa onlar mı karartıyordu insanlığa bakışlarını?
Şaryonun sesi satırın bittiğini hatırlattığında,
Aşkın hakim olduğu tüm benliği kilitlenmişti tuşların sesine,
Öyle ya, katibe ancak hakimin söylediklerinii yazabilirdi..
Kimse tanımıyordu siyah çerçeveli gözlüklerinin arkasından bakan genç kızı,
Hatırlamıyordu mesai arkadaşları ismini bile..
Sabahın parmaklarının akşamı tuşladığı yalnızlığın adresiydi sekizinci asliye…
Hakimin sözleri ne denli hızlıysa,
O hızla yazıyordu katibe…
Ya o aşkı yazıyor,
Ya da aşk onu yazıyordu..
Sordu kendisine katibe,
On parmak gerekli miydi yazmak için?
Bu kadar çaba neden, niye?
Aşk üç harf, bir hece…
Görmeden yazmak ne ise,
Görmeden sevmekte oydu işte…
‘’Yaz kızım’’ dedi o ses yine,
O gün bugün aşkın emriyle yazıyordu katibe….
Kayıt Tarihi : 28.6.2014 02:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaz kızım demişlerdi, yazdığı yazacağı aşk oluverdi katibenin işte....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!