ya bu yalnızlığın öfkesi (sanırım kendi öfkem bu)
her zaman ki nehir bentlerini yıkar
söğüt dallarına tutunan kanadı kırık bir kuş misali
ha düş tü düşecek...
suyun önü telaşındaki bir hayat
resm ediliyorsa öfkemin kıvılcımından
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Devamını Oku
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı