Sıcak memlekette doğdum ben
Soğuk nedir, kar nedir bilmem,
Kar yağsın diye dua eden,
Bendim, soğukta yatanları hiç düşünmeden...
Donmuş kan nasıl akar?
Bir ölü bakabilir mi,
Soğuktan çatlamış gözleriyle,
Görür mü ki kaybettiklerini,
Bu kadar kolay ölür mü ki insan,
Sanki can, dumandan ince kafeste,
Yükselir ruh inceden ve aheste,
Kumaş yok, hiçbir şey yok,
Çırılçıplak beden,
Gider ha gider, ama sebep yoktur, '' neden ''?
Sıcak memlekette doğdum ben,
Sıcak geçti, sıcak geçecek ahir ömrüm,
Bakakaldım hep uzaklara giden,
İnsanların içinde kalıpsız ruhlar gördüm...
Bir kuş yuvasına, bir açaç kovuğuna,
Dokunamam, ödüm patlar yalnızlıktan,
Dayanabilir mi bir insan, dağların soğuğuna,
Korkar mı acaba o sonsuz karanlıktan?
Sıcak memlekette doğdum ben,
Kar, bir kere yağdı benim şehrime,
Pek de az kaldı, gidecek bir misafir gibi,
İncecikti, sudan daha berraktı,
Kavisler çizerek iniyordu göklerden,
Kar benim şehrime ilk kez yağıyordu,
Hükümdarlığını ilân etmişti dağların tepesinden,
Yeryüzüne çil çil merhamet serpiyordu...
Kar soğuktur derlerdi inanmazdım,
Sebebi malum, sıcak memlekette doğdum ben...
Bir zamanlar aşığı olduğum kardan,
Nefret edişim işte bu yüzden...
İkinci bir aşka maniydi bu sevdam,
Zira güneşe aşıktım ben,
Ne var ki güneş bana aşık değildi,
Yaklaştı kulağıma ve usulca eğildi,
'' Bir gönülde iki sevda olmaz '' dedi,
İstersem bütün yıldızları alırım dedim,
Kızdı, çekildi gökyüzünden,
Bulutlar geliverdi birden...
Anlatmam gerek hadisenin aslını,
Burada bitirelim o alçak soğuğun faslını,
Bir ihtiyar görmüş idim ben sokakta,
Gecenin kör karanlığıydı, hava çok soğuktu,
Karlarla kaplanmış o ıslak asfaltta,
Uzanmıştı ihtiyar, öksürüyordu, sesi boğuktu...
Öldü o gece, soğuktan garip ihtiyar,
Kar, bu katilliğinden pek de bahtiyar,
Katildi, iffetsizdi benim sevdiğim kar,
İhtiyarın ruhunu almıştı bedeninden,
Islak asfalt olmuştu ihtiyara mezar,
Gördüm, buz parçaları damlıyordu kefeninden...
Katildi, iffetsizdi benim sevdiğim kar,
İşte ondan nefret edişim bu yüzden!
İntikam günü, ertesi gündü,
Nefret ediyordum kardan, bana ihanet etti!
Hava birden açtı, güneş ufka yaklaştı,
ve bulutların ardından doğrulttu silahını,
Kahraman güneş, beklemeden tetiği çekti!
Sereserpe uzandı kar yere, gözleri açık gitti...
Ertesi gün, ihtiyarın ölüm haberini bir gazetede gördüm,
Demişler, bir ihtiyar soğuktan öldü,
İşin tuhaf yanı, bir yaz günü,
Nasıl ölünürdü soğuktan, bu nasıl bir gündü?
Epey şaşkındı cümle halk, nasıl bilebilirdi ki,
Bir Mart günü hapse atılan karın,
Ağustos' ta firar ettiğini!
Kayıt Tarihi : 10.8.2009 03:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!