yaz güneşi doğar geceme
dılımden duser tek hece
ayrılıkmı bu nedır bu bılmece
seninde ağladığın oldu mu
çiçekler açmış güller kokuyor
aşk sihrini heryere saçıyor
gözlerini dikmiş sanki bana bakıyor
seninde düşündüğün oldu mu
yar diye diye bittimde bittim
ben önceden neydim kimdim
bir güldü ben buna bile sevindim
seninde beklediğin oldu mu
duvarda sevdiğimin tablosu
basımdan asağıya iniverdi bir bardak su
yoksa bu ayrılık korkusumu
seninde ayrıldığın oldu mu
can cıkar huy cıkmazdı
hani bu iş olmazdı
sevseydi inan bu kadar vurmazdı
seninde gönlünün sızladığı oldu mu
duvar duvar üstüme geldide geldi
ama o bana son bir ümit verdi
sevmeseydi giderdi dimi
seninde gidenin oldu mu
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.