kosa
öğle sıcağında, güneşin gözünde
bekleyip, kor olur kosa böylece,
önce, örs demiri, bir sabitlenir yere,
sonra; kosa dişenir, küçük bir çekiçle
kosa dişerdi babam,
güneşin gözünde...
tık tık da tık tık yüzlerce, binlerce
çekmeli kosayla,
ekinler deste deste,
tırpanla, geniş bir yay çizerek
yıkardı yere
“cevizin yaprağı dal arasında
güzeli severler bağ arasında
bağ arasında
üç-beş güzel bir araya gelmişler
benim sevdiceğim yoğ arasında
yoğ arasında”
bir karınca gibi
rençberin kucakladığı deste
kendi cüssesinden daha büyük
tohumlar ekine,
ekinler başağa,
başaklar taneye,
taneler dönüşecek ekmeğe
ve
karnı tok bakacak geleceğe
ne endişe kalmış, ne umutlar sönük
“evlerinin önü zerdali dalı
pencereden gördüm kınalı eli
kınalı eli
benim sevdiceğim tomurcuk gülü
sensiz lokmaları yiyemez oldum,
yiyemez oldum”
Kayıt Tarihi : 6.11.2007 11:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/06/yaz-4-kosa.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!