kuşluk ekmeğinden önce eynel çıkılırdı
eynel çıkmadan, çıkılmazdı eynelden
sadece taşa değen orağın sesi
tarlanın başına varırken
eynel tarlanın öbür başına dönerdi
söykelir kalırdı deste
bizim günboyu yolduğumuzdan fazlası biterdi
dedem-ebem yardıma gelmişse....
'-ülen hepiciğinizin
ağşama ğadar yolduğunu
yattığım yerden yoların evel-Allah'
deyince dedem
'her yağlıklıyı garı,
her sakallıyı hacı mı sanarsın'
dedi ebem
elini ağzına götürdü,
edemezdi öksürmeden.
'-herkeş sakız çıynarımış da
Avşarlı Fatma gibi çatladamazımış'
diye eklerdi
o konuşmaya başlamışsa herkes susar
o etrafına bakar, biraz beklerdi
derin bir soluk alır ve eklerdi
dedem de
“-her yiğidin gönlünde bi aslan yatar
Avşarlı Fatma adında
kimininki yolma yolar
kiminiki selvi boylu, kiminiki gısa
kiminiki alyanaklı,
kiminiki sarı
emme bişiy varısa da
hepisi dünne ğözeli,
herkeş ona zevdalanır
herkeş türkü yakar ona
hepisinin gözleri
gara
hepiciğinin de adı Avşarlı Fatma”
Kayıt Tarihi : 6.11.2007 09:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!