Yaylam Senin Şiiri - Ahmet Şadi

ilk baharla açar elvan çiçeklerin,

Yel estikçe burcu burcu kokar,

Aşka nağme söylercesine şırıl şırıl akar,

Derelerin çayların var yaylam senin,

Birbirine dayalı sıra sıra kayaların,

Başında yanık yanık kaval çalan çobanların,

Seyran yeridir başın sevdalıların,

Asi dik karlı dumanlı başın var,

Yaylam senin,

öbek öbek kurulu kıl çadırlı obaların,

Ardı sıra kuzulu mor, kara koyunların,

Lezzetine doyumsuz kaymaklı yoğurtların,

Derde deva suların var yaylam senin,

Deri tulukla yayılır yayıkların,

Bol köpüklü ekşimsi doyumsuz ayranın,

Eritince enfes kokan tereyağların,

Altın sarılı yumurtaların var,

Yaylam senin,

Rüzgarla danseder kızılçam dalların,

Gövdesin hoş kokulu çam sakızların,

ince belli al yazmalı,

Gözleri kudret sürmeli kızların,

Allı pullu gelinlerin var yaylam senin,

Koyu gölgeli kayaların dibinde eşmelerin,

Dağların eteğinde çifte oluklu,

Coşkun akar pınarların çeşmelerin,

Doyumsuzdur ikindi vakti,

Başında çay demlemenin,

Unutulmaz mesire yerlerin var yaylam senin,

Arkası alasını düzmüş palazlı kekliklerin,

Gerdanı beşi birlik,

Zülüf düzmüş güzellerin,

Yüreği aklı sendedir sende sevenlerin,

Ne yaşanmış aşkların var yaylam senin,

Yağmur yağınca olursun çamur deryası,

Nede hoş olur yarı ıslak,

Meşe odunları ile yakılmış ocak,

Karşısında kahve içerken keyif çatması,

Sabah yeşillik içinde tereyağına belenmiş,

Taze atılmış sermelerin,

Bürül bürül tüten taze atılmış ekmeklerin var,

Yaylam senin,