Yaylaya gideyuduk Türki şarkı deyiduk
Yol bir, maslahat iki muhabbet edeyuduk
Önümüzde inekler, tepemuzde sinekler
İki ayakli idi o zamanlar binekler!
Kah güneş vuruyudi kah bulut sarayıdı
Kah danalar kaçarak bizleri yorayıdı
Bekirormanı aştuk orada verdik mola
Biraz horon oynaduk sonra da girduk yola
Geturmişti uşaklar saz, kemence kavali
İki tanesi telli bitanesi havali
Bu arada inekler otlamaya başlamış
Bahçeye girecekken biri gelip taşlamış
Deduk ki arkadaşlar inekleri güdelum
Bize da taş gelmeden hemen kalkup gidelum
Herkes buni beklerdi zaten yorulmiş idi
Peynir ekmek su soğan sofra kurulmiş idi
Yemekleri yiyince olduk yollara revan
Hamdık bütün kış yattuk kimi olmuş kan revan
Kimi sırtında sepet kimi elinde file
Hiç aklumdan çıkmayur o çektuğumuz çile
O kadar yokuşları hep yaya aşayuduk
Üsteluk her birumuz birer yük taşıyuduk
Hacan alduk Mangana yakalanduk yağmura
Lastiklar delük idi battuk kara çamura
Tam orada hissettuk yaylanun havasini
Ne kadar da severduk muhlama tavasini
Türkiler diye diye yolumuzi biturduk
İnekleri böylece yaylamuza geturduk.
Kimisi hucüm etti Toko’nun hanlarına
Kimi da dinlenurdi camenun yanlarına
Ne kadar hak etmişti onlar istirahati
Yol olmadan ölenler görmedi bu rahati
Ozan Mikdadi
Mikdat BalKayıt Tarihi : 16.7.2015 03:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!